Bu köşedeki son yazıda yabancı kontrollü girişimlerin imalat sanayii üretiminde 2013 sonrasında orta ve yüksek teknolojili üretimin payı azalırken düşük teknolojili üretimin payının ciddi bir hızla arttığına işaret etmiştik.
Bu tespit ışığında sanayi üretiminin son yıllarda nasıl bir dönüşüm yaşadığına ya da yaşamadığına bakmakta yarar var.
Sanayi üretiminde katma değeri ve teknolojisi yüksek sektörlerin payı, artıyor mu, artıyorsa hangi alanlarda ve ne ölçüde artıyor?
İstanbul Sanayi Odası’nın sanayinin en büyük 500 kuruluşu araştırması bu soruların yanıtını ararken bize bir fikir verebilir. Sanayi devleri arasında yüksek teknolojili ve yüksek katma değerli sektörlerden gelenlerin sayısı mı artıyor yoksa düşük teknolojili emek yoğun sektörlerin mi?
Sayfadaki tablo son 20 yıldaki gelişmeyi 5’er yıllık aralıklarla karşılaştırıyor. Bu tablonun ortaya koyduğu resim pek parlak ve umut verici değil. Tam tersine özellikle son 5 yıldaki seyir, yabancı kontrollü girişimlerde görülen olumsuz eğilimle örtüşen yönlere sahip.
Tablonun ortaya koyduğu en çarpıcı sonuçlardan birisi, son 20 yılda İSO-500 içinde şirket sayısı en fazla artan sektörün gıda olması. Gıda maddeleri üreterek İSO-500 arasına giren firma sayısı 20 yılda 26 adet artarak 72’den 98’e çıkmış durumda. 500 sanayi devinin yaklaşık 5’te birinin gıda şirketi olması sanayinin profili açısından çarpıcı bir nokta.
İşin daha kötü yanı bu artışın son 10 yılda gerçekleşmiş olması. İSO-500’deki gıda firması sayısı 1996’dan 2006’ya 1 azalırken, sonraki 10 yılda 27 artmış. Doğal olarak 2006-2016 arasında da İSO-500 içindeki şirket sayısını en fazla artıran sektör gıda. Gıda şirketlerindeki artış, ikinci sırada gelen metal eşyanın bile üç katı düzeyde.
Tablodaki ikinci çarpıcı sonuç, İSO-500 içinde sayısı en fazla azalan sektörün tekstil, dokuma olması. 1996’da 500 sanayi devinin 89’u tekstil üretiyordu. 2016’da bu sayı 51 adet düşerek 38’e kadar indi. 1996’da İSO-500’e en fazla firma veren sektör tekstil iken, 2016’da birinciliği gıda almış bulunuyor. Düşük teknolojili bir sektör erirken, yerini bir diğer düşük teknolojili sektör alıyor.
Tekstildeki erimenin ana nedeni, Çin başta olmak üzere Uzakdoğu’nun yükselen rekabeti. Bu arada düşük teknoloji kategorisinde de olsa tekstilde teknoloji kullanımının giderek artmasına ayak uyduramamak da ikinci bir faktör olarak değerlendirilebilir.
Enerji tüketimi yüksek demir-çelik sektörü İSO-500 içinde payını en fazla artıran ikinci sektör. Son 20 yılda sanayi devleri arasına giren demir-çelik şirketi sayısı 16 artarak 32’den 48’e çıkmış. Ancak burada da dikkat çekici olan ilk 10 yılda 27 artış olmasına karşın 2006-2016 arasında 11 düşüş yaşanmış olması. Bu da sektörün dış rekabette zorlandığının bir göstergesi.
İSO-500 içinde sayısı en fazla artan sektörlerden birisi de orta yüksek teknoloji kategorisindeki taşıt araçları. Burada da ilk 10 ve ikinci 10 yıllık dönemler arasında kayda değer bir performans farkı var. 1996-2006 arasında sanayi devleri arasındaki taşıt araçları firması sayısı 10 artarken, 2006-2016 arasındaki artış 2’ye inmiş. İlk dönem artışında Gümrük Birliği ve AB ile olumlu gelişen ilişkilerin ile 2001 krizi sonrası ekonomik düzenlemelerin etkili olduğu görülüyor.
İSO-500’deki şirket sayısı en fazla azalan sektörlerin teknoloji kullanımı yüksek olan petrokimya ile diğer kimyasal ürünler imalatı olması tablonun ortaya koyduğu bir diğer önemli sonuç.
Özet olarak sanayi devleri arasına giren şirket sayısını ciddi ölçüde artıran sektörler emek yoğun veya enerji yoğun sektörler. Düşük teknolojili sektörlerden tekstil dış rekabete direnmekte zorlanırken, güçlü bir dış rekabetle karşı karşıya olmayan gıda şirketleri yükseliyor. Uluslararası şirketlerin global üretim zincirine bağlanan orta teknolojili taşıt araçlarının sanayi devleri içindeki payı artarken yüksek teknolojili sektörler düşüşte başı çekiyor.
Bu sonuçlar sanayide son 20 yılda katma değer ve teknoloji düzeyini umut verecek şekilde artıran kayda değer bir kabuk değişimi gerçekleşemediğine işaret ediyor. Olumlu gelişmelerin, son yıllarda tersine dönmesi veya tempo kaybetmesi de not edilmesi gereken önemli bir nokta.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder