* Cari açık: Cari açık 2017’ye göre
yüzde 41.64 azaldı ve 19.71 milyar dolarlık bir iyileşme ile 47.35 milyar
dolardan 27.63 milyar dolara indi. Bu sonuçta özellikle ağustos-kasım aylarını kapsayan
4 ayda cari işlemler dengesinin fazla vermesi belirleyici oldu.
Cari işlemler
fazlası verilen ayların, temmuzda başlayan kur şokunu izleyen aylar olması ve
ekonominin daralmaya başladığı aylar olması cari açıktaki “düzelme”nin
niteliğini de ortaya koyuyor.
Cari açıktaki
düşüş, ekonomide yapısal bir düzelmeden değil, tam tersine performans kaybından
kaynaklanıyor. Cari açıktaki azalma, aşırı boyuta ulaşan dış dengesizlikleri
azaltan bir etki yaratmakla birlikte, bir ekonomik sağlık işareti değil.
2019’da cari
açığın düşük seviyede kalması, ekonomik daralmanın sürmesi ile örtüşecektir.
Düşük bir olasılık olmakla birlikte, cari açığın eski düzeylerine doğru
ilerlemesi ise dış dengesizliklere bağlı gerilim ve oynaklığı artıracaktır. Bu
da kurların ve buna bağlı olarak faizlerin ve enflasyonun yükselmesi, döviz
borçlu şirketlerde bilanço sorunlarının artması sonuçlarını getirecektir.
* Sıcak para: 2018’de yabancı sermaye
girişi 17.64 milyar dolar ve yüzde 46.27 oranında düşerek 38.12 milyar dolardan
20.48 milyar dolara indi. Bunda sıcak para girişinde yüzde 72.46’yı bulan
şiddetli düşüş belirleyici oldu. Sıcak para girişi 19.26 milyar dolar azalarak
26.58 milyar dolardan 7.32 milyar dolara düştü.
Sıcak para
girişinin bu kadar azalmasında, global fon akımlarındaki tersine dönüşün
yanısıra Türkiye’nin ekonomik kırılganlıkları baş rolü oynadı. Cari açıktaki
sağlıksız daralma dışında, dış kırılganlıkları besleyen sorunlar devam ediyor.
Dünya ekonomisine ilişkin kaygılar nedeniyle 2019’da global fon akımlarının yön
değiştirmesi de beklenmiyor.
Bu nedenle,
sıcak para girişindeki durağanlık 2019’da da kurları ve faizleri baskı altında
tutmaya devam edecektir. Sıcak para dalgalanmaları, seçimlerden sonra izlenecek
ekonomik politikalar ile iç ve dış politik gelişmelere karşı duyarlı olacaktır.
* Doğrudan yatırımlar: Sıcak paranın
tersine yabancı doğrudan yatırım girişinde az da olsa bir artış gerçekleşti.
Doğrudan yatırım miktarı 1.62 milyar dolar ve yüzde 14 artarak 13.16 milyar
dolar oldu. Ancak bu artışın 1.27 milyar dolar ile yüzde 79’u gayrımenkul
yatırımlarındaki artıştan kaynaklandı.
Yabancı
sermayenin, ekonomik yatırımlardaki isteksizliği, mevcut koşullarda 2019’da da
sürecektir. Borç sorunu yüzünden yaşanacak şirket el değiştirmelerinin bir
parçası olarak yabancı sermaye girişindeki olası artışları, yabancı yatırım
eğiliminde değişme olarak görmemek gerek.
Yabancı
yatırım eğilimini asıl etkileyecek faktörler, hukuk ve siyaset alanındaki
kaygılar ile ekonomideki belirsizlikler olacaktır.
* Yerli sermaye: 2018’deki sermaye
hareketlerinin en çarpıcı yönlerinden birisi, yurtdışına yerli sermaye
çıkışındaki artış oldu. Yerleşiklerin yurtdışında yaptıkları doğrudan
yatırımlar 936 milyon dolar ve yüzde 34.65 artarak 3.64 milyar dolara çıktı.
Asıl dikkat çekici olan mevduat, hisse senedi ve tahvil yatırımı şeklinde
yurtdışına çıkan yerli sıcak para miktarındaki yüzde 264’lük sıçrama oldu.
Yurtdışına çıkan yerli sıcak para miktarı 8.42 milyar dolar artarak 3.19
milyardan 11.61 milyar dolara fırladı.
Yerli
sermayenin dışarı kaçışında içerideki ekonomik güvensizlik ve siyasi kaygılar
belirleyici oluyor. Ekonomik güven ve
siyasi kaygılar alanında bir iyileşme olmadığı takdirde, bu eğilim varlığını
koruyacak ve yurtiçinde kurlar, faizler ve yatırımlar üzerinde olumsuz etki
yaratmaya devam edecektir.
* Dış krediler: 2017’de dışarıdan
ödenenden 10.72 milyar dolar fazla dış kredi alınmıştı. 2018’de ödenenden 6.81
milyar dolar daha az kredi alındı. Kur riskindeki artış, döviz borçlarını
azaltma isteği ile dış kredi bulmanın daha zor ve pahalı hale gelmesi bu gelişmede
etkili oldu. Dış kredi net geri ödemesinde 15 milyar dolar ile bankalar baş
rolü oynadı.
Döviz
borçlarını azaltma eğilimi, 2019’da da etkili olacaktır. Bu da bir tarafta döviz
talebinde canlılık, diğer tarafta yatırımlarda ve ekonomik faaliyetlerde
daralma etkisi doğuracaktır.
Bankaların dış
kredilerini azaltmaları ise içerideki artan donuk kredi sorunuyla birleşerek,
kredi hacminde durgunluğun 2019’da da sürmesine yol açacak. Bu da ekonomideki küçülmenin
2019’a da egemen olacağı anlamına geliyor.
* Döviz rezervi: Cari açıkta 20 milyar
doları bulan azalmaya ve kaynağı belirsiz döviz girişinin 33.5 kat artarak
21.17 milyar dolar ile tarihi rekorunu kırmış olmasına rağmen, 2019’da döviz
rezervleri 10.38 milyar dolar eridi.
Yukarıda
belirtiğimiz olası gelişmeler ışığında döviz rezervindeki erimenin sürme
olasılığı var. Bu durum dış kırılganlıkların şiddetini koruması, dolayısıyla
kurlar ve faizler üzerindeki yüksek gerilimin sürmesi anlamına gelecek.
*İLGİLİ VERİLERİ BURADAN İNDİREBİLİRSİNİZ/ Cari işlemler ve sermaye hareketlerinin profili-2018.xls
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder