7 Haziran 2010 Pazartesi

G-20 patinaj yapmaya başladı


Güney Kore’nin Pusan kentinde Cuma ve Cumartesi günleri yapılan G-20 maliye bakanları ve merkez bankası başkanları toplantısı, itiraf etmek gerekir ki başarısızlıkla sonuçlandı. Bu toplantı, ay sonunda Kanada’da yapılacak liderler zirvesine hazırlık amacı taşıyordu. Maliye bakanları hiçbir yeni adım atmadan, tüm sorunları, liderler zirvesinin önüne bıraktı. Belki de Pusan’da sağlanan tek ilerleme, anlaşmazlık konularının daha belirgin hale getirilmesi oldu.
G-20 liderleri bu yıl, biri haziran sonunda diğeri kasımda iki zirve yapacak. Bu iki zirvede G-20 liderlerinin de anlaşmazlık konularında ilerleme sağlayamaması halinde, ya geçen yılki Pittsburgh zirvesinde niyet olarak ortaya konan projeler sulandırılarak geçiştirilecek, ya da G-20 içinde gerilimlerin arttığına şahit olacağız.
Pusan toplantısından arta kalanları şöyle özetleyebiliriz.
GLOBAL VERGİ RAFA KALKTI:  Bu toplantıdan çıkan en net sonuç, batık banka faturalarını karşılamak için bankalardan global vergi alınması projesinin artık ölmüş olması. ABD, Avrupa ülkeleri ve IMF’nin savunduğu bu plana, başta Kanada olmak üzere Çin, Hindistan, Japonya, Avustralya ve Brezilya, “Bizim bankalarımız batmadı, başkasının faturasını ödemek için biz niye vergi verelim?” diye karşı çıktı. Şimdi, her ülke isterse kendine göre bir uygulamaya gidecek. Bu da ülkeler arasında rekabet farklılıkları yaratacak ve uygulama, hayata geçtiği ülkelerde de sulandırılacak.
BASEL III YUMUŞUYOR: Bankaların krizlere karşı dayanıklılığını artırmak ve riskli işlemlerini sınırlandırmak için düşünülen yeni sermaye ve likidite kuralları konusunda ilerleme yavaş gidiyor. Planı destekleyen Avrupa ile ABD arasındaki sermaye ve risk tanımları farklılıkları sürüyor. Finansman sistemi, Avrupa’da banka kredilerine, ABD’de ise sermaye piyasası işlemlerine dayalı. Bu da iki tarafın önlemlerden çok farklı şekilde etkilenmesine yol açtığından, uzlaşma zor olacak. Pusan toplantısı, farklı bankacılık modellerine göre kuralların farklılaşabileceğinin işaretini vererek, işi sulandırma sinyali verdi. Dahası, uygulamanın önceden planlandığı gibi 2012’de başlaması kuralını da yumuşatarak uzun bir geçiş sürecine kapıyı araladı.
STRATEJİDE BÜYÜK U DÖNÜŞÜ: G-20 daha 6 hafta önce, yine Yunanistan krizinin gölgesi altında yapılan IMF yıllık toplantıları sırasında yayınladığı bildiride, destek paketlerinin ekonomik canlanma iyice rayına girmeden kaldırılmasının yanlış olacağını ve önlemlerin daha sonra ortak bir şekilde geri çekilmesi gerektiğini söylemişti. Pusan bildirisinde ise 180 derecelik bir dönüşle, mali sıkılaştırma önlemlerine öncelik veriyor ve ortak hareket etmek yerine, her ülkenin kendi şartlarına göre hareket edeceğini belirtiyor.
GLOBAL DENGESİSİZLİKTE ADIM YOK: ABD’nin Çin, Almanya ve Japonya’nın iç talebini canlandırması, Çin’in yuan’ın değerini yükseltmesi gibi taleplerine tüm muhatapları kulak tıkamış durumda. İç talebi canlandırmak bir yana Almanya yapısal bütçe açıklarını azaltma planını devreye sokuyor, Japonya ise dolaylı vergileri artırıyor. Avrupa krizle boğuşurken ve euro ciddi bir itibar kaybına uğramışken bile, ABD’nin Pusan’dan istediği hiçbir şeyi alamadan, eli boş dönmesi dikkat çekici bir gelişme. Bu alan, dünya ekonomisi için en kritik fay hattı olmaya devam ediyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder