Türkiye’de eğitim sisteminin ana sorunları nicelik ve nitelik olarak yetersiz olması ile adaletsiz olmasıdır.
Nicelik alanında nüfusun ortalama eğitim süresi 6.5 yıldır. Bu OECD ve Avrupa ülkelerine göre çok kısadır. Ortaöğrenimde okullaşma oranı düşüktür. Okul öncesi eğitimdeki okullaşma oranı ise çok kötü bir düzeydedir. Derslik ve öğretmen başına düşen öğrenci sayısı çok yüksektir. Nitelik alanında PISA göstergelerine göre öğrencilerin fen, matematik ve okuduğunu anlama alanındaki dereceleri OECD’nin en kötüleri arasındadır.
Adalet alanında ise durum tam anlamıyla içler acısıdır. Eşitsizliğin en yüksek boyuta çıktığı alan eğitimdir. Gelir dağılımında en yoksul yüzde 20’lik grup ile en yüksek yüzde 20’lik grup arasında en büyük uçurum eğitim harcamalarında. En yoksul yüzde 20, eğitime en zenginin ancak 18'de biri kadar harcama yapabiliyor. En yoksul yüzde 20 içinde yer alan aileler, toplam eğitim harcamaları içinde sadece yüzde 3.35 pay alırken, en zengin yüzde 20 eğitim harcamalarının yüzde 60.18’ine sahip.