Üniversite adayları, tercihlerini yaptılar ve çıkacak
sonuçları beklemeye başladılar. Yaptıkları tercihler, bundan sonraki
geleceklerini şekillenmesinde önemli rol oynayacak. Ancak öğrencilerin tercihlerini
de belirleyen asıl tercihler daha önce Yüksek ğratim Kurumu (YÖK) ve
üniversiteler tarafından yapılmıştı. Kontenjanların dağılımı, öğrencilerin
nasıl tercih yapacaklarını ve ne sonuç elde edeceklerini çok önceden belirleyen
bir role sahip.
Kontenjanların
dağılımı sadece öğrencilerin kaderini değil, ülkenin de kaderini belirliyor.
Üniversite eğitiminin yoğunlaştığı alanlar, ekonominin ve toplumun ileriye
gitmesine hizmet edebileceği, işsizliği azaltacağı ve toplumun ihtiyacı olan
kalifiye elemanlar yetiştireceği gibi, bunlara tam olarak hizmet etmeyen
sonuçlar da doğurabilir. Özellikle
son yıllarda her ile bir üniversite açma sevdasıyla kurulan derme-çatma
üniversiteler, bu amaçlara hizmet etmekten uzak durumda. İzlenen bu yol, hem
gençler ve aileleri için, hem de toplum için kaynak israfı oluyor. Buralara
giren öğrenciler genellikle işsizlik girdabının içine düşmekten kurtulamıyor.
Ayrıca mevcut sistem, öğrencilerin arzu ettikleri alanlarda eğitim görmesini
zorlaştırdığı için de yeni sorunlar yaratıyor. Üniversite mezunu olup da
mesleğini yapmayan insanlar da bir başka kaynak israfı durumunda.
Bu sistemin bir ayağını da yüksek öğrenim
kontenjanlarının nasıl dağıtılacağı oluşturuyor. Kontenjanların dağılımı, hükümetin, YÖK’ün ve üniversitelerin nasıl
bir Türkiye kurmak istediklerinin de işaretlerini veriyor.
Üniversite kontenjanları
nasıl değişti
|
|||||
Meslekler, alanlar
|
2012 kontanjanı
|
2011 açıklanan kontenjan
|
2011 yerleşen öğrenci sayısı
|
Değişim (%)
|
|
2011 yerleşene
göre
|
2011 kontenjana
göre
|
||||
Adalet
görevlisi
|
52,549
|
2,047
|
38,169
|
37.67
|
2467.12
|
Öğretmen
|
55,214
|
71,005
|
65,023
|
-15.09
|
-22.24
|
Tarım
|
16,449
|
19,779
|
21,526
|
-23.59
|
-16.84
|
Sanayiye
dönük teknik eleman
|
91,904
|
85,393
|
89,993
|
2.12
|
7.62
|
Mühendis
|
85,529
|
75,312
|
67,043
|
27.57
|
13.57
|
Hizmet
elemanı
|
57,400
|
57,004
|
70,808
|
-18.94
|
0.69
|
Ekonomi
|
204,925
|
144,566
|
189,687
|
8.03
|
41.75
|
Mimarlık
|
12,146
|
10,127
|
9,779
|
24.20
|
19.94
|
Hukuk
|
12,095
|
10,735
|
10,839
|
11.59
|
12.67
|
Sağlık
elemanı (hemşire vb)
|
52,201
|
41,584
|
57,243
|
-8.81
|
25.53
|
Doktor
|
12,355
|
11,151
|
11,124
|
11.07
|
10.80
|
Eczacı
|
1,660
|
1,509
|
1,530
|
8.50
|
10.01
|
Edebiyat
|
21,516
|
20,248
|
20,363
|
5.66
|
6.26
|
Sosyal
bilimler
|
81,086
|
58,465
|
58,225
|
39.26
|
38.69
|
Fen
bilimleri
|
30,495
|
35,099
|
24,713
|
23.40
|
-13.12
|
2012 yılı kontenjanlarının geçen yılki kontenjan ve
yüksek öğrenim kurumlarına yerleşen öğrenci sayılarıyla karşılaştırması, bu
açıdan ilginç sonuçlar ortaya koyuyor. Geçen yıl yüksek öğrenim krumlarının
ilan ettiği açıklanan toplam kontenjan yaklaşık 777 bin idi. Ancak yüksek
öğrenime yerleştirilen öğrenci sayısı 907 bini buldu. Çünkü özellikle kesin bir
kontenjan ilan etmeyen açık öğretim programlarına yerleşen öğrencilerle,
açıklanan kontenjan sınırının üzerine çıkılabiliyor. Bu yıl açıklanan kontenjan
937 bin 542 kişi. Yani kontenjanlar, geçen yıl ilk açıklanan miktara göre yüzde
20.7, yerleşen öğrenci sayısına göre yüzde 3.3 arttı.
Kontenjanlardaki artış, her meslek alanında eşit
şekilde dağılmıyor. En dikkat çekici
durumlardan birisi öğretmen kontenjanları ciddi ölçüde düşerken, gardiyan, mübaşir
gibi adalet hizmetlileri yetiştiren adalet bölümlerinin kontenjanının sıçrama
yapması. Adalet hizmetlileri kontenjanı, geçen yıla göre 25 kat artıyor.
Yerleşen öğrenci sayısına göre artış ise yüzde 37.7 ile en yüksekler arasında.
Buna karşın öğretmen kontenjanları geçen yıl açıklanan kontenjana göre yüzde
22, yerleşen öğrenci sayısına göre yüzde 15 düşürülmüş.
Türkiyenin önemli istihdam alanı olan tarıma yönelik
teknik eleman yetiştirecek bölümlerin kontenjanı düşerken, fen edebiyat
fakülteleride çoğu tanımlı bir meslek kazandırmayan bölümlerin kontenjanları
yine en fazla artanlar arasında yer alıyor. Aynı şekilde sanayi ve hizmet
sektörlerine teknik eleman yetiştiren alanlardaki kontenjan artışı da çok düşük
düzeylerde bulunuyor.
Bu rakamlar,
öğretmeni, eğitimi, meslek sahibi ve yetişmiş elemanı az, ama gardiyanı çok bir
toplum resmi çiziyor. Bu da hiç hoş bir durum değil. Yoksa ülkeyi ve
üniversiteleri yönetenlerin kafasında, daha fazla gardiyana ihtiyaç duyulan bir
Türkiye mi var?
Üniversite sınavına giren 5900 öğrenci liseyi kazanacak!
Üniversitelerde kapanan kontenjanların faturası mevcut öğrenciye çıkacak
Üniversite kontenjanlarının işsiz mezundan haberi yok
Doktoralı hamal, yüksek lisanslı temizlikçi almak ister misiniz?
‘İş’e yaramayan üniversite eğitimi
Eğitimde 4+4+4 sistemi, adaletsizliği iyice artıracak
Sıfırcı gençlik neyin habercisi?
http://www.haberturk.com/htyazar/ismet-ozkul
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder