Ağustos’ta
patlama yapan “yerli sıcak para” kaçışı, eylülde de sürmüş. Merkez Bankası’nın
açıkladığı ödemeler dengesi verileri, Ağustos’ta patlama yapan sıcak para
kaçışının Eylül’de de sürdüğünü ortaya koydu.
“Yerli sıcak
para”daki kaçış eğilimi seçimlerin hemen öncesinde Mayıs ayında baş gösterdi.
Seçim ayı olan Haziran’da belirgin bir güç kazanan kaçış, Ağustos’ta patlama
yaptı. Seçim sonrasına damga vuran bu eğilim, eylülde de sürdü.
Yurtiçinde
yerleşiklerin yurt dışında yaptıkları hisse senedi ve tahvil yatırımları ile
yurtdışına mevduat olarak çıkardıkları kaynakların toplamından oluşan “yerli
sıcak para” mayıs öncesinde yurtiçine para girişi şeklinde bir rota izlemişti.
Mayıs ayında bu eğilim tersine döndü ve “yerli sıcak para” yurtdışına kaçmaya
başladı.
Mayıs ayında
yurtdışına 2.75 milyar dolarlık bir “yerli sıcak para” çıkışı yaşandı. Seçim
ayı olan Haziran’da bu miktar 2.58 milyar olarak düzeyini korudu. Temmuz’da 249
milyon dolara inerek bir duraklama gösteren “yerli sıcak para” çıkışı,
Ağustos’ta tam bir patlama yaparak 11.42 milyar dolara fırladı. Eyül’deki
“yerli sıcak para” çıkışı 3.1 milyar dolar oldu.
Böylece 5
aylık “yerli sıcak para” kaçışı 20.11 milyar doları buldu. Bunun 1.67 milyar
doları yurtdışında yapılan hisse senedi, tahvil yatırımı şeklinde gerçekleşti.
18.43 milyar dolar ile asıl aslan payını ise yurtdışındaki bankalarda açılan
mevduat hesaplarına gitti.
Mayıs’tan
Eylül’e 5 ay temposunu koruyarak süren “yerli sıcak para” kaçışı ekonomik güven
kaybının bir sonucu ve görüntüsü.
Yurtdışından
alınan kredilerdeki tersine dönüş de güven kaybı manzarasının bir parçasını
oluşturuyor. Geçen yılın Mayıs-Eylül döneminde yurtdışından alınan kredilerde
2.11 milyar dolarlık net bir artış, yani kaynak girişi gerçekleşmişti. Bu yıl
aynı dönemde kredilerde 8.44 milyar dolarlık net geri ödeme, yani dışarıya
kaynak çıkışı yaşandı.
Bunun en
önemli nedeni bankaların, artan ekonomik kırılganlık karşısında döviz
borçlarını hızla azaltmak istemeleri. İkinci neden, yabancı kreditörlerin
Türkiye’ye kredi vermekten kaçınmaları ve faiz yükseltmeleri. Üçüncü neden ise
kurlardaki hızlı artış ve istikrarsızlık nedeniyle döviz borçlarının riskinin
iyice artmış olması.
Özetle yabancı
kredilerde net geri ödeme ile dışarıya kaynak çıkmış olması da ekonomideki
güven tahribatının bir görüntüsü ve sonucu.
Yurtdışında
yapılan doğrudan yatırımların da aynı 5 aylık dönemde geçen yıla göre yüzde 150
artarak 585 milyon dolardan 1.46 milyar dolara çıkmış olmasının da içerideki
güven kaybıyla bir bağlantısı olabilir.
Böylece
yerleşiklerin sıcak para, doğrudan yatırım ve kredi hareketleri sonucu
yurtdışına çıkan kaynak 5 aylık dönemde 29.77 milyar doları buldu. Oysa geçen
yılın aynı döneminde bu hareketlerden 2.79 milyar dolarlık döviz girişi
olmuştu.
Yerli sıcak
para dışarı kaçarken, yabancı sıcak para, sert bir fren yapmasına rağmen
girişini sürdürdü. 5 ayda 1 milyar dolarlık yabancı sıcak para girişi oldu.
Doğrudan yatırımlarla birlikte yabancıların getirdiği net kaynak 6.18 milyar
dolar oldu.
Aynı dönemde
12.58 milyar dolar gibi yüklü bir kaynağı belirsiz döviz girişi oldu. Cari açık
da son iki aydaki fazla sayesinde yüzde 58.55’lik keskin bir düşüşle 7.96
milyar dolar oldu. Mayıs-Eylül döneminde geçen yıla göre cari açık 11.24 milyar
dolar azaldı, kaynağı belirsiz döviz girişi 7.45 milyar dolar arttı.
Buna rağmen
döviz rezervi geçen yılın aynı döneminde 7.35 milyar dolar artmışken, bu yıl
tam 18.94 milyar dolar azaldı.
Bunun en
önemli nedeni de “yerli sıcak para”nın yurtdışına kaçışı.
Güven kaybı,
ekonomide kaynakları kurutarak büyüme hızındaki düşüşü hızlandırıyor, işsizlik
ve enflasyonun iyice yükselmesine zemin hazırlıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder