2 Temmuz 2012 Pazartesi

Avrupa borç krizi zirvesinden çıkan pakette para yok


Geçen hafta Avrupa borç krizinin çözüm planı için yapılan liderler zirvesine Almanya Başbakanı Merkel çok katı bir tutumla girdi. Merkel’in duruşu, zirveden beklentileri azalttı. Zirve cuma sabaha karşı anlaşma ile sonuçlanınca piyasalar adeta uçuşa geçti. Zirve sonuçları İtalya ve İspanya için zafer, Merkel için bir U  dönüşü olarak yorumlandı.
Ancak konu biraz daha yakından irdelenirse, borç krizinin çözümünde birçok temel sorunun hala yanıtsız olduğu görülüyor. Ayrıca ortaya çıkan sonuç ne İtalya için bir zafer, ne de Almanya için yenilgi olarak nitelenebilir durumda değil. İtalya ve İspanya’nın kazandık dediği noktaların hayata geçmesi zamana ve şartlara bağlı. Kaybetti denen Almanya ise zamana yayılan bütün bu sürecin her aşamasını kontrol etme ve veto etme imkanını elinde tutuyor.

Zirveden çıkan başlıca kararlar ve yol açacağı sonuçlar şöyle özetlenebilir:
Birincisi Avrupa İstikrar Fonu (ESM), banka kurtarma operasyonları için ilgili ülkelere borç vermek yerine doğrudan bankalara kaynak sağlayacak. ESM’nin banka kurtarma parasını hükümetlere vermesi, kamunun borcunu artırarak borç krizinde görüntüyü daha da bozacaktı. Şimdi banka borcu ile ülke borcu arasında kurulan bağın kırılma şansı olacak. Bu, öncelikle İspanya’ya yarayacak.
İkincisi ESM, talep halinde ülkelerin tahvil piyasasına girerek alım yaparak faizlerin yükselmesini önlemede rol üstlenecek. Bu da en çok İtalya’nın istediği bir çözümdü.
Buraya kadar herşey güzel gözüküyor. Ancak bunların nasıl uygulanacağına bakarsak, daha gidilecek çok yol olduğu ortaya çıkıyor.
ESM’nin banka kurtarma için para koyması için ilk adım olarak Avrupa Merkez Bankası (ECB) şemsiyesi altıda bir Avrupa bankacılık düzenleme denetleme kurumu oluşturulacak. Bu sürecin tamamlanması en az gelecek yılın başlarını bulacak. Hangi bankaların hangi şartlarla kurtarılacağını bu Avrupa BDDK’sı karar verecek. Daha sonra da ESM bankayı kurtarmak için parayı verecek.
Görüldüğü gibi İspanyol bankalarının kurtarılması için para çıkması aylar alacak. Ayrıca zirvede kaybetti denilen Almanya, Avrupa BDDK’sının oluşturulması, işleyişi ve her bir bankanın kurtarılma koşullarının belirlenmesi noktasında, kuşkusuz hep en belirleyici ülke olacak.
Zirveden çıkan ikinci sonuç olan ESM’nin ülkelerin tahvil piyasasına müdahale etmesi de koşullara bağlı. Yardım isteyen ülkenin talebini yerine getirmek için, o ülkenin Avrupa Komisyonu’nun belirleyeceği yıllık bütçe açığı hedeflerine uyması gerekecek. Yeni durumda IMF ve kapsamlı kemer sıkma paketleri devre dışı kalıyor. Ancak bütçe açığı hedefleri şartı sayesinde Avrupa Komisyonu ve özellikle Almanya’nın etkinliği devam ediyor.
Asıl önemlisi banka kurtarma ve tahvil piyasalarına müdahale etmek için paranın nereden bulunacağı sorusunun yanıtı yok. Avrupa kurtarma fonlarının elinde elinde 500 milyar euro kaldığı hesaplanıyor. Bunun 100 milyar eurodan fazlası sadece İspanyol bankalarının kurtarılması için gerekecek. Bu kadar parayla örneğin İtalyan tahvil piyasasına müdahale etmenin kızgın tavaya bir su damlası atmaktan farkı olmaz. İtalyan hükümetinin borcu 1.9 milyar euro. ESM piyasaya girse, İtalyan tahvilini elinden çıkarmak isteyen yatırımcıların dalgası altında boğulacağı açık.
ESM’nin çok daha fazla kaynağa ihtiyacı var. ESM’nin gerekli parayı nasıl sağlayacağı konusunda zirvenin önerdiği bir mekanizma yok. Yani en kritik soru hala yanıt bekliyor: Savaşı ESM yürütecek ama cephaneyi nereden bulacak bilmiyoruz. 

http://www.haberturk.com/htyazar/ismet-ozkul

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder