30 Temmuz 2012 Pazartesi

Sanayi devlerinin performansı, neden ekonomiyle aynı değil?


İstanbul Sanayi Odası’nın Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu araştırması, sanayi devlerinin yapısal zaaflarını bir kez daha ortaya koydu. Verimlilik ve mali yapıda zayıflıkları olan sanayi devleri, dönemsel dalgalanmalardan aşırı ölçüde etkileniyorlar. Finansal yapıdaki bozukluklardan ötürü de en fazla da finansal alandaki dalgalanmalardan etkileniyorlar. Bu yüzden de 500 büyüğün performansı, reel ekonominin durumuyla taban tabana ters hareketler gösterebiliyor. Örneğin ekonominin küçüldüğü zamanlarda karları artan sanayi devleri, ekonominin hızla büyüdüğü yıllarda aynı kar artışını gösteremeyebiliyor.
Bunun temel nedeni iç içe geçen ve birbirini besleyen yapısal bir zaaf. Bir yanda sanayi devlerinin verimlilikleri yetersiz, diğer yanda da borçluluk oranları yüksek. Borçluluk oranının yüksek olması, faizlerdeki oynamalardan şirketlerin aşırı ölçüde etkilenmesine yol açıyor. Bu yıl faizlerin biraz yükselmesi, sanayi devlerinin karlarında ciddi bir aşınmaya yol açtı.

Son yıllardaki sıcak para politikalarının bir uzantısı olarak şirketlerin dış borçları da arttı. Bu da sanayi devlerini, kur oynamalarına karşı daha hassas hale getirdi. Kurdaki artış bir yandan ihracat artışına destek veriyor gibi gözükse de diğer yandan dış borç faturasını artırarak karları törpülüyor. Geçen yıl kurların biraz yükselmesi de, sanayi devlerinin 2011 karlarının azalmasında önemli rol oynadı.
Bunun sonucu olarak kriz yılı 2009’da karlarını artıran sanayi devleri ekonominin yüksek hızla büyüdüğü 2011 yılında aynı performansı gösteremedi. İSO 500’de yer alan her 4 şirkette biri yılı zararla kapattı. Toplamda ise karlarda düşüş var. Geçen yıl İSO 1000 içinde yer alan ve bu yıl da İSO 500’e giren şirketlerden her iki yılda da verisi bulunan 291 şirketin toplam karı 2010 yılına göre yüzde 2.3 azaldı.
Oysa ciro artışı, üç aşağı beş yukarı büyüme hızına paralel bir performans gösterdi. Geçen yıl sanayideki milli gelir artışı cari fiyatlarla yüzde 21.75 olmuştu.Her iki yılda da verisi bulunan 432 şirketin üretimden satışları ise yüzde 28.95 arttı. Ancak sanayi katma değere gelince cirodaki performansın çok gerisine düşüyorlar. Her iki yıla ait verisi bulunan 291 sanayi devinin yarattığı brüt katma değer artışı sadece yüzde 9.89 oldu. Bu da verimlilik alanındaki sorunların bir sonucu. Buradaki açık da işin kolayına kaçıp verimliliği esas olarak işçi çıkartarak artırmaya çalışmakla da aşılamıyor.
Sonuç olarak sanayi devlerinin karı konjoıntürden aşırı ölçüde etkileniyor. Kar, sanayi devlerinin yapısal ve teknolojik gücünden değil konjontürden geliyor ve konjontürle de gidiyor.

YABANCILARIN CİRODA PAYI AZALDI AMA KARDA ARTTI

Yabancı sermayeli şirketlerin ortalama performansına aynı gözle bakınca farklı bir durum ortaya çıkıyor. Her iki yılda da verisi bulunan 426 sanayi devinin 19’unda yabancı sermaye oranı arttı, 14’ünde ise azaldı. Şirketlerin ciro ve karının yabancı sermayeye düşen paylarına dayanarak bir karşılaştırma yaptığımızda, yabancıların ciroda payları düşerken, karda arttığını görüyoruz.
Her iki yılda da verisi bulunan 462 şirketin net satış hasılatı yüzde 30.22 artarken, yabancı sermayeye düşen net satış miktarındaki artış yüzde 11.25’de kaldı. Böylece net satışlarda yabancı payı 3.57 puan gerileyerek yüzde 24.52’den yüzde 20.95’e düştü. Kar cephesinde ise genelde karlar yüzde 2.27 azalırken yabancının payına düşen kar yüzde 11.24 arttı. Karda yabancı payı da yüzde 24.6’dan yüzde 27.9’a çıktı. 

http://www.haberturk.com/htyazar/ismet-ozkul

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder