İstanbul Sanayi Odası’nın Türkiye’nin en büyük 500
sanayi kuruluşu araştırması, sanayi devlerinin yapısal zaaflarını bir kez daha
ortaya koydu. Verimlilik ve mali yapıda zayıflıkları olan sanayi devleri,
dönemsel dalgalanmalardan aşırı ölçüde etkileniyorlar. Finansal yapıdaki bozukluklardan ötürü de en fazla da finansal alandaki
dalgalanmalardan etkileniyorlar. Bu yüzden de 500 büyüğün performansı, reel
ekonominin durumuyla taban tabana ters hareketler gösterebiliyor. Örneğin
ekonominin küçüldüğü zamanlarda karları artan sanayi devleri, ekonominin hızla
büyüdüğü yıllarda aynı kar artışını gösteremeyebiliyor.
Bunun
temel nedeni iç içe geçen ve birbirini besleyen yapısal bir zaaf. Bir yanda
sanayi devlerinin verimlilikleri yetersiz, diğer yanda da borçluluk oranları
yüksek. Borçluluk oranının yüksek
olması, faizlerdeki oynamalardan şirketlerin aşırı ölçüde etkilenmesine yol
açıyor. Bu yıl faizlerin biraz yükselmesi, sanayi devlerinin karlarında ciddi
bir aşınmaya yol açtı.
Son
yıllardaki sıcak para politikalarının bir uzantısı olarak şirketlerin dış
borçları da arttı. Bu da sanayi devlerini, kur oynamalarına karşı daha hassas
hale getirdi. Kurdaki artış bir
yandan ihracat artışına destek veriyor gibi gözükse de diğer yandan dış borç
faturasını artırarak karları törpülüyor. Geçen yıl kurların biraz yükselmesi
de, sanayi devlerinin 2011 karlarının azalmasında önemli rol oynadı.
Bunun
sonucu olarak kriz yılı 2009’da karlarını artıran sanayi devleri ekonominin
yüksek hızla büyüdüğü 2011 yılında aynı performansı gösteremedi. İSO 500’de yer alan her 4 şirkette biri yılı
zararla kapattı. Toplamda ise karlarda düşüş var. Geçen yıl İSO 1000 içinde yer alan ve bu yıl da İSO 500’e giren
şirketlerden her iki yılda da verisi bulunan 291 şirketin toplam karı 2010
yılına göre yüzde 2.3 azaldı.
Oysa ciro artışı, üç aşağı beş yukarı büyüme
hızına paralel bir performans gösterdi. Geçen yıl sanayideki milli gelir artışı
cari fiyatlarla yüzde 21.75 olmuştu.Her iki yılda da verisi bulunan 432
şirketin üretimden satışları ise yüzde 28.95 arttı. Ancak sanayi katma değere
gelince cirodaki performansın çok gerisine düşüyorlar. Her iki yıla ait verisi
bulunan 291 sanayi devinin yarattığı brüt katma değer artışı sadece yüzde 9.89
oldu. Bu da verimlilik alanındaki sorunların bir sonucu. Buradaki açık da işin
kolayına kaçıp verimliliği esas olarak işçi çıkartarak artırmaya çalışmakla da
aşılamıyor.
Sonuç
olarak sanayi devlerinin karı konjoıntürden aşırı ölçüde etkileniyor. Kar,
sanayi devlerinin yapısal ve teknolojik gücünden değil konjontürden geliyor ve
konjontürle de gidiyor.
YABANCILARIN CİRODA PAYI AZALDI AMA KARDA ARTTI
Yabancı sermayeli şirketlerin ortalama
performansına aynı gözle bakınca farklı bir durum ortaya çıkıyor. Her iki yılda
da verisi bulunan 426 sanayi devinin 19’unda yabancı sermaye oranı arttı,
14’ünde ise azaldı. Şirketlerin ciro ve
karının yabancı sermayeye düşen paylarına dayanarak bir karşılaştırma
yaptığımızda, yabancıların ciroda payları düşerken, karda arttığını görüyoruz.
Her iki yılda da verisi bulunan 462 şirketin net
satış hasılatı yüzde 30.22 artarken, yabancı sermayeye düşen net satış
miktarındaki artış yüzde 11.25’de kaldı. Böylece net satışlarda yabancı payı
3.57 puan gerileyerek yüzde 24.52’den yüzde 20.95’e düştü. Kar cephesinde ise
genelde karlar yüzde 2.27 azalırken yabancının payına düşen kar yüzde 11.24
arttı. Karda yabancı payı da yüzde 24.6’dan yüzde 27.9’a çıktı.
http://www.haberturk.com/htyazar/ismet-ozkul
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder