Son üç ayda atağa kalkan enflasyon, 2011’i enflasyon hedefini neredeyse ikiye katlayarak bitirdi. Yüzde 10.45’e tırmanan yıllık enflasyon, yüzde 5.5 olan hedefi 4.95 puan aştı. 22 ay sonra yeniden çift haneye çıkan enflasyon, Kasım 2008’den bu yana son 37 ayın en yüksek düzeyine de ulaştı.
Aralık ayı enflasyonu da yüzde 0.58 ile beklentilerin üzerine çıktı. Aralık enflasyonu beklentisi, Merkez Bankası anketine göre yüzde 0.38, CNBC-e’nin anketine göre ise yüzde 0.50 idi.
TÜFE’yi oluşturan 12 kalemin sağlık ve haberleşme dışındaki 10 alanın tamamında yıllık enflasyon yüzde 5.5 hedefinin üzerine çıktı. 9 çekirdek enflasyonunun tamamı da enflasyon hedefini açık arayla aştı. Çekirdek enflasyonlar içinde en düşük artışı gösteren I Endeksi bile yüzde 8.12 yükseldi.
Yıllık enflasyona en büyük katkıyı 3.27 puanla gıda yaptı. Yüzde 26.78 ile TÜFE’de en büyük paya sahip olan gıdada yıllık enflasyon yüzde 12.21 oldu. Vergi zamlarının etkisiyle sigara ve alkollü içkiler, yüzde 18.50 ile enflasyon şampiyonu oldu ve yıllık enflasyona 1.09 puan katkı yaptı. İkinci en yüksek artış kişisel bakım mal ve hizmetleri, sigorta ve bankacılık hizmetleri ile altın ve mücevherin yer aldığı çeşitli mal ve hizmetler oldu. Bu kalemdeki enflasyon yüzde 17.14 oldu ve toplam enflasyona 0.62 puan katkı yaptı. Fiyat artışında yüzde 12.22 ile üçüncü olan ulaştırma, 1.85 puan ile yıllık enflasyona en fazla katkıda bulunan ikinci kalem oldu. Ev eşyaları yüzde 11.04 ile çift haneli artış gösteren kalemler arasında yer aldı ve toplam enflasyona 0.76 puan katkı yaptı. Kira ve konut harcamalarındaki yıllık artış yüzde 8.20’yi buldu ve toplam enflasyona 1.35 puan ile üçüncü en büyük katkı bu kalemden geldi.
Aralıkta aylık enflasyonda yüzde 1.97 ile gıda başı çekti ve yüzde 0.58’lik toplam enflasyonun 0.53 puanı buradan geldi. Giyim ve ayakkabıdaki yüzde 2.17’lik mevsimsel düşüş, aralık enflasyonunu 0.16 puan aşağı çekti.
Üretici fiyatlarındaki aylık artış yüzde 1 olurken, yıllık enflasyon 0.34 puanlık bir gerileme ile yüzde 13.33 oldu.
MERKEZ’İN AÇTIĞI KUR SAVAŞININ ÖNEMİ İYİCE ARTTI
Enflasyonun özellikle eylülden sonra hızlanmasında, kurlardaki artışın büyük payı oldu. Döviz piyasasının kızışması ve kurlardın yükselmesi, ithalat fiyatlarını artırmasının yanısıra ekonomik beklentilerde bozulmaya neden olarak da enflasyonu olumsuz yönde etkiliyor.
Enflsayonda vergi zamlarının da payı olmasına karşın, bu etki kalıcı değil. Gıda hariç enflasyonun da yüzde 9.78 olması, çift haneli enflasyonun gıdaya bağlanamayacağını gösteriyor.
Bu durumda hem ithal fiyatlardaki artışı önlemek, hem de beklentilerdeki bozulmayı durdurmak için kurların frenlenmesi hayati önem taşıyor. Bu başarılamazsa zam yapma eğilimi kira ve hizmetlere de yayılırken, enerjide frenlenen zamların devreye sokulması zorunlu hale gelebilir. Bunlar da zincirleme olarak her alanda zam eğilimini körükler.
Bu nedenle Merkez Bankası son günlerde bir yandan yüklü döviz satışlarıyla kuru dizginlemeye uğraşıyor, diğer yandan da piyasaya yeterince para vermeyerek faizleri yükseltiyor ve fiyat artışlarının önünü kesmeye çabalıyor. Merkez Bankası’nın başlattığı kur savaşının sonucu, enflasyonun yanısıra dış denge ve büyümenin seyrini de belirleyecek.
(http://www.haberturk.com/htyazar/ismet-ozkul)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder