Yılın ilk yarısında cari açık, geçen yıla göre yüzde 181 artarak 20.74 milyar dolara ulaştı. Bu miktar, 2008’in ilk yarısından sanra tarihin en yüksek ikinci 6 aylık açığı oldu. Bu yılın ilk 6 ayındaki cari açık miktarı, geçen yılın tamamının bile yüzde 48.6 üzerine çıktı.
Kriz yılının ardından cari açıktaki bu artış, ekonomideki canlanmanın bir işareti ve sonucu olarak görülebilir. Cari açıktaki hızlı artış, ekonomideki canlanmanın yanısıra bir dizi dengesizliğin de bir işareti ve sonucu.Cari açıktaki hızlı artış, ekonomideki canlanmanın esas olarak iç talebin sırtına binmesinin bir sonucu. İç talep artışından ithalat önemli bir pay kapıyor. Bu da talep artışının büyümeye yansımasını azaltırken cari açığın hızla artmasına neden oluyor. Kuşkusuz dış talebin artmasını sağlamak bizim elimizde değil. Ancak bu koşullarda dış pazarlardaki rekabet gücünün korunması ve artırılması alanında da, yurtiçi üretim ve tüketimdeki dışa bağımlılık oranının azaltılması alanında da hem kısa, hem de uzun vadeli olarak yapılabilecekler var.
Cari açık konusundaki tek sorun, hızlı artışı da değil. Cari açık krizi unutup tamamen kriz öncesi döneme dönmüş gözüküyor. Buna karşın ödemeler dengesinin finansman tarafı, hala kriz döneminin yapısını sürdürüyor.
Cari açığın finansmanı alanında en radikal düşüş, doğrudan yatırımlarda. Yabancıların doğrudan yatırımları krizin ortalığı kasıp kavurduğu 2008’in ilk yarısına göre bile yüzde 24.5 azaldı. Kriz öncesi 2008 yılının ilk çeyreğine göre düşüş ise yüzde 68.7’yi buluyor. Doğrudan yatırımlar 2008’de cari açığın yüzde 43.6’sını, 2009’da yüzde 56.3’ünü finanse edebiliyordu. Şimdi bu oran, yüzde 15.5’e kadar düştü.
Doğrudan yatırımlardaki ikinci bir dengesizlik de gayrımenkul yatırımlarının payında. Yabancıların gayrımenkul yatırımları, 2008’de doğrudan yatırımların yüzde 16’sını oluşturuyordu. Bu oran şimdi yüzde 44’e çıktı. Yani üretim için giren yabancı yatırım miktarındaki düşüş daha da fazla.
Bir diğer radikal değişim de cari açığın finansmanında artık aslan payının mevduata, yani en güvensiz kaynağa geçmiş olması. 2008’de yabancı mevduatı, cari açığın sadece yüzde 8’ini finanse ediyordu, şimdi yüzde 50’sini finanse ediyor.
Cari açık hızla büyürken finansman kalitesinin bozulması, ekonominin gidişi ve dengeleri açısından önemli bir sorun oluşturuyor ve ekonomideki kırılganlığı artırıyor.
CARİ DENGE VE FİNANSMANI | |||
(Milyon $) | 2008 | 2009 | 2010 (6 ay) |
Cari açık | 41,946 | 13,959 | 20,743 |
Hizmetler fazlası | 17,121 | 16,305 | 3,338 |
Sermaye hareketleri | 36,305 | 9,329 | 21,585 |
Doğrudan yatırımlar | 18,269 | 7,860 | 3,222 |
Gayrimenkul yatırımı | 2,937 | 1,782 | 1,422 |
Portföy yatırımları | -3,770 | 2,938 | 7,685 |
Krediler | 31,703 | -13,784 | 81 |
Mevduatlar | 3,387 | 4,587 | 10,441 |
Net hata noksan | 5,641 | 4,630 | -842 |
Cari açığa oranlar | |||
Cari açık | 100.0% | 100.0% | 100.0% |
Hizmetler fazlası | 40.8% | 116.8% | 16.1% |
Sermaye hareketleri | 86.6% | 66.8% | 104.1% |
Doğrudan yatırımlar | 43.6% | 56.3% | 15.5% |
Gayrimenkul yatırımı | 7.0% | 12.8% | 6.9% |
Portföy yatırımları | -9.0% | 21.0% | 37.0% |
Krediler | 75.6% | -98.7% | 0.4% |
Mevduatlar | 8.1% | 32.9% | 50.3% |
Net hata noksan | 13.4% | 33.2% | -4.1% |
BORÇ ÇEVİRME ORANLARI | |||
Hükümet | 145.5% | 147.0% | 168.8% |
Bankalar | 109.7% | 81.5% | 100.4% |
Reel sektör | 192.1% | 72.4% | 69.8% |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder