25 Haziran 2012 Pazartesi

Yeni teşvik sistemi, söylenenin tersine katma değeri düşük yatırımları özendirecek


Yeni teşvik sisteminin uzun süredir bekleyen sektörel ayrıntılar da nihayet açıklandı ve yürürlüğe girdi. Yeni sistemin maddi ayağı, yani vergi indirimleri, devlet katkısı oranı, faiz desteği, gelir vergisi ve sigorta primi desteği gibi noktaları daha önce açıklanmıştı. Şimdi hangi sektörlerin hangi ilde nasıl destekleneceğine ilişkin düzenleme de açıklandı. Böylece resmin tamamı ortaya çıkmış oldu.
Maddi destekler bölümü açıklandığında yaptığımız hesaplama ile değişiklikten karlı çıkan illerin sayısının zararlı çıkanlardan daha az olabileceğini örnek bir hesaplamayla göstermiştik. Yapılan sunumlarda en fazla desteğin sağlandığı 6. bölgeye sağlanan imkanlara vurgu yapılıyor ve bu imkanlarla Doğu ve Güneydoğu’daki illerin Avrupa’nın Çin’i olacağı anlatılıyor. Ancak resmin bütününe bakınca teşvik sınıflamasında 2, 3 ve 4. bölgede yer alan illerden kayba uğrayanların sayısı da oldukça fazla.
Bu yeniliklerin yatırımcılarda il tercihlerini ne ölçüde değiştireceğini görmek için zamana ihtiyaç var. Çünkü yatırımlarda il tercihini sadece devlet katkısının düzeyi belirlemiyor.
Ancak sektörlere ilişkin düzenlemelere bütünlüklü olarak baktığımızda, söylenenin tersine asıl etkinin katma değeri düşük yatırımlarda olma ihtimali oldukça yüksek gözüküyor. Sektörlere ve illere yönelik düzenlemelerde katma değeri düşük alanlardaki kısıtlamaların daha da gevşetildiğini görüyoruz.

Bölgesel-sektörel teşvik sistemine 2009 yılında ekonomik kriz koşullarında geçilmişti. 2011 yılında sistemde ana uygulama değiştirilmeden  bazı düzenlemele yapıldı. 2011’de yapılan bu düzenlemelerle örneğin gıda sektöründe teşvik kapsamı dışında tutulan birçok alan kapsam içine alınmıştı. 2011 yılında yapılan düzenlemenin, katmadeğeri düşük alanlara kriz dönemindekinden daha fazla kolaylık getirmesi ilginç bir durumdu.
Bu eğilim 2012 düzenlemelerinde de genişleyerek sürdü. Örneğin daha önce çok büyük ölçüde teşvik kapsamı dışında tutulan gıda ile iplik ve dokuma yatırımları, 15 ili kapsayan 6. bölgede teşvik kapsamına alınıyor. Ayrıca kütlü pamuk işleme, bisküvi, gofret, fındık kırma ve kavurma tesisi yatırımları gibi katma değeri düşük alanlar, genel olarak teşvik kapsamı dışındayken kapsam içine alındı. Bu arada GDO şaibesi altındaki mısır irmiği üretimi teşvik kapsamına alınırken, okul öncesi eğitim yatırımlarının kapsam dışına çıkartılması da ilginç bir çelişki yaratıyor.
İllere ve sektörlere yönelik düzenlemelerin genel dengesi, hafif sanayi lehine ağırlığı artıracak nitelikte. Bunu dengeleyecek olan büyük ölçekli yatırımlar ve stratejik yatırımlar olarak tanımlanan alandaki gelişmeler olabilir. Büyük ölçekli yatırımlarda asgari yatırım sınırları ciddi ölçüde aşağı çekildi. Örneğin ana kimya maddelerinde 1 milyar TL, diğer kimyasal ürünlerde 300 milyon TL olan asgari yatırım sınırı, hepsi için 200 milyon liraya indirildi. İlaç üretiminde 100 milyon TL olan asgari sınır yarı yarıya azaltıldı.
Asgari yatırım sınırının aşağı çekilmesinin yatırımları artırıcı etkisi olduğu kadar, yatırımların katma değeri yüksek alanlarda olma şansını düşürme ihtimali de var. Bu durum büyük ölçekli yatırımlardan beklenen katma değer artışının umulandan daha düşük kalmasına yol açabilir.
Bu dengeleri itibarıyla yeni sistem, amaçlarından birisi olan istihdamı artırmaya destek olsa da cari açık sorunuyla doğrudan bağlantılı olan katma değeri yüksek üretim alanında arzulanan sonucu vermeyebilir.






 
 http://www.haberturk.com/htyazar/ismet-ozkul

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder