Kürtaj tartışmasında rakamlar konuşursa kim haksız çıkar?

Bir haftadır toplumu bölen yeni bir tartışmamız oldu: Kürtaj. Herkes kendi bilgi, inanç ve duruşuna göre birşeyler söylüyor. Gerçeği daha iyi görmek için sözü rakamlara bırakmakta yarar var. Birleşmiş Milletler, Dünya Sağlık Örgütü ve bu alanda araştırmalar yapan uluslararası kuruluşların tüm dünyadan derlediği veriler bize ne diyor, birlikte bakalım:

Ø                 2008 yılı verilerine göre gelişmiş ülkelerde yılda 6 milyon, gelişmekte olan ülkelerde 38 milyon kadın kürtaj oluyor. Kürtaj oranları gelişmiş ülkelerde biraz daha yüksek olmakla birlikte arada büyük uçurum yok. 2008’de gelişmiş ülkelerde, doğurma çağındaki her bin kadının 24’ü kürtaj olurken, gelişmikte olan ülkelerde bu oran binde 29. Her kıtada, her ülkede, her dinden ve her kültürden insanlar istenmeyen hamilelikle karşılaştıklarında kürtaja başvurabiliyor. Bu veriler, “Kürtajın dini, dili, ırkı, ülkesi yok. Kürtaj insana dair bir olgu ve insan hayatının bir parçası” diyor.

Ø                 ABD’de siyah kadınlarda kürtaj oranı beyazların 5 katı, Latinler'de ise beyazların iki katı. Doğum kontrolü uygulamayan veya uygulayamayan beyazların oranı yüzde 9 iken, Latinler’in oranı yüzde 12’yi, siyahların oranı yüzde 15’i buluyor. Latinler’in yüzde 12’si, beyazların yüzde 9’u doğum kontrol önlemlerini kullanamıyor. Azınlık kadınları, yoksullar, eğitim düzeyi düşük olanlar, doğum kontrolü imkanlarından daha az yararlanıyorlar. Dil ve kültürel engeller de doğum kontrolüne başvurmayı azaltıyor. Bu da toplumun alt kesimlerinde istenmeyen hamilileliklerin ve kürtajın diğer kesimlerden daha fazla omasına yol açıyor. Yani “Toplumsal eşitsizlik kürtajda da var”.

Ø                 2008’da tüm dünyada hamile ölümlerinin yüzde 13’ü “kocakarı” yöntemleriyle veya uygunsuz koşullarda yapılan sağlıksız kürtajlar yüzünden meydana geldi. 100 bin gebelik olayının 220’si sağlıksız kürtaj yüzünden annenin ölümüyle sonuçlandı. Ayrıca sağlıksız kürtaj ölümün yanısıra yaygın bir şekilde ağır kanamalar, kısırlık ve sakatlık gibi ciddi sağlık sorunları yaratıyor. Gelişmekte olan ülkelerde her yıl yaklaşık 8.5 milyon kadın kürtaj sonucu ciddi tedavi gerektiren sağlık sorunları ile karşılaşıyor ve bunun 3 milyonu gerekli tedavi imkanından yoksun kalıyor. Bu veriler  de “Asıl sorun kürtaj değil, sağlıksız kürtaj yüzünden ölümler ve ortaya çıkan kalıcı sağlık sorunları” diyor.

Ø                 Dünyada ortalama kürtaj oranı binde 28 iken kürtajın büyük ölçüde yasak olduğu Latin Amerika’da binde 32, Afrika’da binde 29. Buna karşın kürtajın serbest olduğu Güney Afrika’da kürtaj oranı binde 15, Batı Avrupa’da binde 12. Doğu Avrupa’da kürtaj oranı Batı Avrupa’dan çok yüksek. Bu durum doğum kontrol uygulamalarının yetersizliği ile açıklanıyor. Bu rakamlar ise “Kürtaj yasağı, kürtajı azaltmıyor ama kürtaj yüzünden ölümleri artırıyor. Kürtajı azaltacak önlem yasak değil, doğum kontrol olanağının yaygınlaştırılmasıdır” diyor.

Ø                 Kürtaja bağlı ölüm ve sağlık sorunları, kürtajın yasaklandığı ülkelerde daha yüksek. Dünya ortalaması 220 iken, Sahra-altı Afrika ülkelerinde 100 bin gebeliğin 460’ı sağlıksız kürtaj yüzünden ölümle sonuçlanıyor. Bu oran kürtajın büyük ölçüde serbast olduğu ABD’nin 800 katı. Güney Afrika’da, 1997’de kürtajda daha liberal yasaların getirilmesinin ardından kürtaja bağlı ölümler yüzde 91 azaldı. Nepal’de 2002’de kürtaja serbestlik getirildikten sonra kürtaja bağlı sağlık sorunlarında azalma başladı ve 1998’de kürtajların yüzde 54’ü annenin ölümü ile sonuçlanırken bu oran 2008-9’da yüzde 28’e indi. Bu veriler de “Kürtaj yasakları, kürtajı önlemiyor ama kadınları sağlıksız kürtaja zorlayarak ölümlere ve sağlık sorunlarının artmasına neden oluyor” diyor.

Hepsini alt alta toplarsa dünya tecrübesi ve rakamları özetle “Hükümet yanlış yolda” diyor. Kürtaj yapanları suçlamak, aşağılamak veya suçlu ilan etmek, acımasız ve adaletsiz yaklaşım olmasının yanısıra başarısızlığı kanıtlanmış bir strateji.

Kadının sırtındaki bıçakta kim(ler)in parmak izi var? 

Evlilik, kriz yarasını hala kapatamadı 

Kadınlar, erkeklerden daha fazla yoksullaştı 

http://www.haberturk.com/htyazar/ismet-ozkul