Son yazımızda teşvik sisteminin, bölgeler arası ekonomik eşitsizliği ne ölçüde etkilediğini ele almıştık. Teşvik bölgelerinin gayrisafi yurtiçi hasıladan (GSYİH) aldıkları payın yıllar içindeki karşılıklı değişimine baktığımızda ortaya çarpıcı bir sonuç çıkıyor. 2009 öncesi teşvik sistemi de, 2009’da başlayan bölgesel- sektörel teşvik sistemi de gelişmiş illerin yer aldığı 1. ve 2. teşvik bölgelerinin GSYİH içindeki paylarını azaltma yönünde bir etki yaratmamış. Sadece en yoksul 6. Bölge’nin payında sınırlı bir artış gözleniyor. Ancak bu da yine geri kalmış bölgeler olan 4. ve 5. bölgelerin payındaki azalma pahasına gerçekleşmiş. 4, 5 ve 6. bölgelerin toplam payında bir değişiklik yok. Yani sadece geri kalmış bölgelerden 4. ve 5. bölgelerin kaybettiği pay 6. Bölge’ye kaymış.
Bugün bölgeler arası eşitsizliğin bir diğer boyutu olan kişi başına milli gelirin teşvik bölgelerine göre farklılıkları ve buradaki değişimi inceleyeceğiz.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yeni milli gelir serisiyle birlikte açıkladığı il bazındaki GSYİH ve kişi başına gelir verilerini kullanarak, önce illerin yıl ortası nüfus tahminlerini hesapladık. Daha sonra 81 il verilerini kullanarak 6 teşvik bölgesinin 2004-2014 arasındaki kişi başına GSYİH miktarını hesapladık.
Bu hesaplamayla ortaya çıkan başlıca sonuçlar şöyle sıralanabilir:
• En gelişmiş 8 ilden oluşan 1. Bölge dışındaki 5 bölgenin tamamında ortalama kişi başına gelir Türkiye ortalamasının altında. 2014 itibarıyla kişi başına GSYİH Türkiye ortalaması 12 bin 112 dolar düzeyinde. Kişi başına GSYİH, en zengin 1. Bölge’de 17 bin 345 dolara kadar çıkarken, gelişmiş illerin yer aldığı 2. Bölge’de bile 10 bin 614 dolara iniyor. Kişi başına GSYİH 3. Bölge’de 9 bin 757 dolar, 4. Bölge’de 8 bin 409 dolar, 5. Bölge’de 7 bin 164 dolar, en yoksul 6. Bölge’de ise 5 bin 226 dolar.
• Bölgeler arası kişi başına gelir farklılıkları ciddi boyutta. 1. Bölge’de kişi başına gelir Türkiye ortalamasının yüzde 43.20 üzerine çıkarken, en yoksul 6. Bölge’de kişi başına gelir, ortalamanın ancak yüzde 43.14’ü kadar. Kişi başına GSYİH, 2. Bölge’de Türkiye ortalamasının yüzde 12.37, 3. Bölge’de yüzde 19.45, 4. Bölge’de yüzde 30.58, 5. Bölge’de yüzde 40.85, 6. Bölge’de ise yüzde 56.86 daha düşük.
• Kişi başına gelirde en yoksul-en zengin bölge farkı oransal olarak azalmış. Global kriz öncesinde 1. Bölge’deki kişi başına GSYİH, 6. Bölge’nin 3.8 katına kadar çıkmıştı. Son dönemde bu fark 3.3 kat düzeyinde seyrediyor. Bunda kısmen bölgesel teşviklerin 6. Bölge’yi olumlu etkilemesi, kısmen de en gelişmiş 1. Bölge’nin global krizin hasarını daha gecikmeli atabilmiş olması etkili olmuş gözüküyor.
• Buna karşın bölgeler arası kişi başına gelir farkı miktar olarak azalmıyor, hatta artıyor. 2009’da 1. Bölge ile 6. Bölge arasındaki kişi başına GSYİH farkı 9 bin 607 dolar iken 2014’te 12 bin 119 dolara ulaştı.
• Bölgesel kişi başına GSYİH değişimlerinde üretim kadar göçün de etkili faktör olduğu görülüyor. Cari TL değerleriyle kişi başına GSYİH 2009-14 arasında yüzde 90.98 artarken 1. Bölge’deki artış yüzde 84.81’te kalmış. Buna karşın 4. ve 5. bölgelerdeki artış sırasıyla yüzde 92.20 ve 5yüzde 95.65 ile daha yüksek. Ancak bu durumu ortaya çıkartan etken aynı dönemde 1. Bölge’de nüfus yüzde 10.75 artarken, 4. ve 5. bölgelerde nüfusun sadece yüzde 2.14 ve yüzde 1.14 artmış olması. Yani 1. Bölge göç almaya devam ederken yoksul bölgeler göç vermeye devam etmiş. Bu da 1. Bölge’de kişi başına gelir artışını yavaşlatıcı, 4. ve 5. bölgelerde ise hızlandırıcı etki yaratmış.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder