Hafta başında açıklanan 10 aylık bütçe verilerine göre bütçe açığı yüzde 46.5 azalırken faiz dışı fazla yüzde 161.5 arttı. Faiz dışı fazla hızla artarken, bütçe açığının da neredeyse yarı yarıya azalmış olması, parlak bir görünüm ortaya koyuyor. Ancak ayrıntılara girince aynı değerlendirmeyi yapmak zorlaşıyor.
Birincisi karşılaştırmayı kriz yılı ile yaptığımızı unutmamalıyız. Bu yılın verilerini kriz öncesi 2008 yılı verileri ile karşılaştırdığımızda, manzara tam tersine dönüyor. 2008 yılına göre bütçe açığı yüzde 373 artmış durumda. Faiz dışı fazla ise yüzde 52.3 azalmış. 2008’e göre vergi gelirleri yüzde 21.4 artarken, faiz dışı giderler yüzde 27.3 ve transfer giderleri yüzde 47.6 ile daha fazla artmış.
Yıldan yıla bütçe büyüklüklerini karşılaştırmak yerine, bütçe kalemleri arasındaki dengenin nasıl değiştiğine bakmak, gidişatın ne kadar sağlıklı olduğunu daha net görmemizi sağlayabilir. 2008’de bütçe açığı, gelirlerin yüzde 2.78’i kadarken, 2010’da bu oran yüzde 11.18’e çıkmış durumda. 2008’de bütçe gelirlerinin yüzde 21.88’i kadar faiz dışı fazla varken, bu yıl bu oran yüzde 8.87’ye düşmüş bulunuyor. Yani bütçe performansını, kriz öncesi ile karşılaştırdığımızda, sağlık durumunun kriz öncesi düzeyden hala çok uzakta olduğu görülüyor.
Bütçede geçen yıla göre meydana gelen düzelmenin kaynaklarına baktığımızda da birinci faktörün faiz giderlerindeki düşüş olduğunu görüyoruz. Bütçe açığının bütçe gelirlerine oranında geçen yıla göre 13.48 puanlık bir düzelme var. Bu düzelmenin, 8.61 puanı, yani yaklaşık üçte ikisi faiz giderlerindeki azalmadan kaynaklanıyor. Bu düşüş borç stokunun azalmasından kaynaklanmıyor, çünkü bu sürede borçlar artışını sürdürdü. Düşüş yapısal bir düzelmeden değil, dış ve iç piyasalardaki konjonktürel faiz düşüşünden kaynaklanıyor.
Vergi gelirlerinin bütçe gelirlerine oranındaki düzelme ise 3 puanlık bir katkı yapıyor. Burada da dikkat çeken nokta, gelir vergisinin bütçe gelirlerine oranının 1.74 puan düşmesi. Yani gelir vergisinin bütçe dengesine etkisi negatif yönde. Vergi gelirlerindeki artış, dolaylı vergilerden yani vergi sistemindeki bozukluğun bir göstergesi olan kalemden geliyor. Artan ÖTV oranları ve tüketimdeki canlanma sayesinde, yurtiçinde alınan dolaylı vergilerin, bütçe gelirlerine oranında 2.13 puanlık bir artış var. İkinci önemli kalem de düzelmeye 1.96 puanlık katkı yapan ithalat vergileri. Bütçe açığındaki düzelmenin 7’de biri de cari açığı patlatan ithalat sayesinde gerçekleşmiş.
Merkezi yönetim bütçe kalemlerinin gelire oranı (%) | |||
(10 aylık toplamlara göre) | 2008 | 2009 | 2010 |
GELİRLER | 100.00 | 100.00 | 100.00 |
Vergi gelirleri | 79.83 | 79.36 | 82.36 |
Gelir vergisi | 25.19 | 25.24 | 23.51 |
Kurumlar vergisi | 7.09 | 6.93 | 7.30 |
Mülkiyet vergileri | 2.17 | 2.43 | 2.38 |
Yurtiçi dolaylı vergiler | 32.13 | 34.23 | 36.36 |
İthalattan alınan vergiler | 16.05 | 13.11 | 15.07 |
GİDERLER | 102.78 | 124.65 | 111.18 |
Faiz dışı giderler | 78.12 | 96.00 | 91.13 |
Faiz giderleri | 24.66 | 28.65 | 20.04 |
BÜTÇE DENGESİ | -2.78 | -24.65 | -11.18 |
FAİZ DIŞI DENGE | 21.88 | 4.00 | 8.87 |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder