Gerçek enflasyonla çekirdek enflasyon göstergeleri arasındaki fark, Merkez Bankası’nın enflasyon hedeflemesi politikasının toplum nezdindeki itibarını ortadan kaldıracak bir düzeye yükseldi. Ekim ayı enflasyon verilerine göre Merkez Bankası’nın çekirdek enflasyon göstergeleri içerisinde en fazla önemsediği I Endeksi, yüzde 2.50 düzeyine indi. Buna karşın yıllık TÜFE artışı yüzde 8.62. Yani gerçek enflasyon, çekirdek enflasyonun 3.45 katı. Bu fark ağustosta 1.98 kat, eylülde 2.5 kat düzeyindeydi. Grafikten de görüleceği gibi gerçek enflasyon ile I Endeksi arasındaki 3.45 katlık fark, bir rekor oluşturuyor.
I Endeksi, enerji, gıda, sigara, alkollü içecekler ile altını dışarıda tutarak hesaplanıyor. Bu endeksin dışarıda tuttuğu kalemlerin fiyatları, faizler ve iç talepten daha çok başka faktörler tarafından belirleniyor. Örneğin enerji ve altın fiyatları, uluslararası piyasalar ve kur düzeyi tarafından belirleniyor. Faizler bunların fiyatını sadece kurları etkilediği kadar etkileyebilir. Gıda fiyatları, talepten çok mevsimsel faktörler ve iklim koşullarından etkileniyor. Sigara, alkollü içki ile enerji fiyatları da, vergilerden çok fazla etkileniyor.
Merkez Bankası, faiz politikaları ile bunların dışında kalan mal ve hizmetlerin fiyatlarını etkileyeceğini düşünüyor. Bu nedenle de izlediği enflasyonla mücadele ve para politikasının başarısını, I Endeksi ile H Endeksi’nin seyri ile ölçüyor. H Endeksi de I Endeksi’ne yakın bir kapsama sahip. I Endeksi gıda ve alkollü içeceklerin tamamını dışlarken, H Endeksi sadece işlenmemiş gıda ürünlerini dışlıyor. Diğer dışlanan kalemler her iki endeks için de aynı. Gerçek enflasyon ile H Endeksi arasındaki fark da 2.85 kat ile rekor düzeyde.
Merkez Bankası, H ve I endekslerine bakarak, enflasyon hedeflemesi ve para politikasının başarılı olduğunu belirtiyor. Ancak bunun sokaktaki insanın pratik hayatı açısından bir anlamı yok. Çünkü onların enflasyonu, çekirdeğin 3.45 katı. Merkez Bankası’nın çekirdek enflasyonunun yüzde 2.5’e kadar düşmüş olması, onun için bir şey değiştirmiyor. Üstelik alt gelir grupları için gerçek enflasyon, TÜFE’nin de üstünde.
Çekirdek ile gerçek enflasyon arasındaki makasın bu kadar çok açılması, enflasyon hedeflemesi ve Merkez Bankası’na olan güvenin giderek aşınmasını getirecektir. Merkez Bankası’nın tek çaresi de toplumu çekirdek enflasyonun sonunda gerçek enflasyonu da ardından sürükleyerek aşağı çekeceğine inandırabilmek. Ancak çekirdek enflasyon ile TÜFE’nin 2004 yılından bu yana olan seyrine bakılırsa, enflasyonda yükselme veya düşme yönündeki ilk hareket TÜFE’den geliyor, I Endeksi de daha sonra onu izliyor. Yani en azından grafikteki seyirleri itibarı ile lokomotif olan çekirdek değil, TÜFE. Bu durumda sokaktaki insanı, uzun süre çekirdekle avutmak da mümkün olmayabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder