ABD Merkez Bankası FED, piyasaların beklediği kararı nihayet verdi ve 8 ay içinde 600 milyar dolarlık devlet tahvili alımı yapacağını açıkladı. FED, daha önce almış olduğu vadesi dolan konut kredisine dayalı kağıtların vadesi gelenlerden alacağı paranın anaparasını da hazine kağıtlarına yatırmaya devam edeceğini belirtti. Bununla birlikte FED, gelecek 8 ayda 850-900 milyar dolarlık tahvil alımı yapacak ve bankalara 600 milyar dolar daha ek para pompalayacak.
FED’e göre bu parasal genişleme, piyasada faizleri düşürecek, faizlerin düşmesi tüketimi harekete geçirecek, tüketim üretimi ve yatırımları canlandıracak, canlanan yatırımlar istihdamı artıracak. FED’in yaklaşımına göre parasal genişleme iki yolla daha tüketimi harekete geçirecek. Birincisi borsalar yükseldiği için yatırımlarının değeri yükselen vatandaşların buna güvenerek tüketimlerini artıracakları düşünülüyor. İkincisi parasal genişleme enflasyon beklentisini yükselteceği için, tüketicilerin “fiyatlar artmadan alayım” diyerek tüketime yönelmeleri bekleniyor.
Ekonomi biraz hareketlenirse, bu parasal genişlemenin yaratacağı hızlı enflasyonun yaratacağı dengesizlikler ile şimdi sıfır maliyetle bankalara verilen paralar geri çekilirken piyasalarda şimdi yaratılan balonların ne gibi dertler yaratacağı şimdilik FED’in gündeminde yer almıyor.
Oysa gerek birinci parasal genişleme programını sonuçları, gerekse tarihteki Japonya ve İngiltere uygulamaları FED’in senaryosunun yürümeyeceğini gösteriyor. Bankalara para pompalayarak kredileri canlandırma senaryosu geçersiz. Çünkü şu anda bankaların elinde FED’in hesabında yüzde 0.25 faize razı olarak tuttukları halde krediye dönüştürmekten kaçındıkları 1 trilyon dolar var. Kredi faizleri de tarihinin en düşük düzeylerinde. Bu 1 trilyon dolara 600 milyar dolar daha eklenmesi bir şey değiştirmeyecektir.
Parasal genişlemenin faizlerde yaratacağı düşüşün de son derece sınırlı olacağı hesaplanıyor. Örneğin FED’in en fazla alım yapacağı, dolayısıyla faizleri en fazla düşebilecek 5-6 yıllık tahvillerin şu anki faizi yüzde 1 dolayında. Bu faizde fazla bir düşüş şansı, olabilecek düşüşün de piyasalardaki davranış biçimini değiştirme şansı yok.
Ayrıca tüketicileri, tüketmekten uzak tutan şey, işsizlik ve ekonomik belirsizliğin yarattığı kaygılar. İşsizlikte güvenilir bir düşüş eğilimi, ücretlerde artış ve ekonomide istikrar gözükmeden tüketimin canlanması zor. Parasal genişlemenin bu alandaki etkisi son derece sınırlı olabilir.
FED’in kararı sözü edilmese de bir tek şeye yarayabilir: ABD bankacılık sistemi, geri ödenmeyen konut kredileri nedeniyle dev bir haciz sorunu ile karşı karşıya. Bankacılık sistemi oldukça kırılgan durumda. İkinci parasal genişleme ile bankalara pompalanacak paralar, örtülü bir banka kurtarma operasyonu rolü görecektir.
Kendi içinde kısa vadede bir yarar sağlayacağı kuşkulu, ama uzun vadede dert yaratacağı belli olan bu adım, başta bizim gibi gelişmekte olan ülkeler olmak üzere diğer ülkeler için şimdiden ciddi sorunlar yaratıyor. FED’in krediye dönüşsün diye bankalara pompaladığı paralar, krediye değil, daha yüksek karlar için gelişmekte olan ülkelerin borsalarına akıyor. Sıcak para akımı, bu ülkelerin paralarının değerini yükselterek rekabet gücünü zayıflatıyor, cari açık sorunu yaratıyor.
Bu yüzden dünya bugün bir kur savaşı içinde. FED, son parasal genişleme kararı ile bu kur savaşına bir benzin daha dökmüş oldu. Kur savaşını takip edecek olan ticaret savaşı, dünyayı çok daha tehlikeli sulara sürükleyebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder