İşsizlik TÜİK’in en fazla tartışılan verisi haline
geldi. Tarımda verimlilik düşerken istihdamın sürekli bir şekilde artıyor
olması en ciddi soru işaretlerinden birisi oldu. Ekonomik ve sosyal
konjonktürde bir değişiklik olmadığı halde bu yıl işgücüne katılım eğiliminin
önceki iki yıla göre radikal bir değişiklik göstermiş olması da yeni bir
tartışma konusu. Çünkü bu değişiklik sayesinde, son aylarda istihdam düşmesie
rağmen işsizlik artmadı. Bu yıl çalışmayı bırakarak eve dönem kadın sayısının
geçen yılın iki katına çıkması, istihdamdaki azalmaya rağmen işsizliğin
artmasını önlemiş gözüktü.
Daha önce irdelediğimiz bu iki nokta gibi kafa
karıştıran üçüncü bir nokta da TÜİK’in işsizlik verileri ile İŞKUR’un kayıtlı
işsiz verileri arasındaki uyumsuzluk. Bu uyumsuzluk küçük boyutta olsa, iki
kurumun kayıt ve hesaplama yöntemlerinin farklı olması nedeniyle olağan
karşılanabilir. Ancak aradaki fark, iki kurumun da verileri hakkında soru
işareti yaratacak kadar büyük.
TÜİK verilerini anket yoluyla derliyor ve bunları
istatistiki hesaplamalarla genelleştiriyor. İŞKUR ise iş bulmak için kendisine yapılan
başvuruların gerçek kayıtları üzerinden verilerini üretiyor.
TÜİK’e göre 2011 yılında işsiz sayısı 2 milyon 615 bin
kişiydi ve bunların 430 bini, yani yüzde 16.4’ü iş aramak için İŞKUR’a
başvurmuştu. İŞKUR’a göre ise işsiz olup da kendine iş aramak için
başvuranların sayısı Aralık 2011 itibarıyla 1 milyon 845 bin kişiydi. 2011 yılı
ortalamasını esas alırsak İŞKUR’a kayıtlı işsiz sayısı 1 milyon 526.6 bin kişi.
Yani TÜİK’in işsizlerinin yüzde 58.4’ü kadar İŞKUR’da kayıtlı işsiz var. Eğer
TÜİK’in işsizlerin yüzde 16.4’ünün İŞKUR’a kayıtlı olduğu hesabını esas alırsak
Türkiye’de işsiz sayısının 2.6 milyon değil 9 milyondan fazla olması gerekirdi.
Ancak karşılaştırmayı böyle düz yapmak doğru olmaz.
Çünkü iki kurumun kayıt yöntemleri ve işsiz tanımları arasında farklar var.
Resmi doğruya daha yakın görebilmek için bu farkların etkisini de hesaba katmak
gerek. Bu nedenle şimdi bu farkların etkisini gözeterek, İŞKUR’un kayıtlı işsiz
rakamını TÜİK’in hesaplamasına uygun olacak şekilde ve olabilecek en düşük
düzeye indirerek bir karşılaştırma yapmayı deneyelim.
İŞKUR ile TÜİK'in verileri
arasındaki uyumsuzluklar
|
|
TÜİK'e göre İŞKUR'a kayıtlı işsiz sayısı (bin)
|
430
|
İŞKUR'a göre kayıtlı işsiz sayısı (yıllık ortalama / bin)
|
1,527
|
TÜİK'e göre İŞKUR'a kayıtlı işsiz oranı (%)
|
16.44
|
İŞKUR'a kayıtlı işsizlerin TÜİK işsiz sayısına oranı (%)
|
58.38
|
TÜİK'e
göre toplam eksik istihdam (bin)
|
1008
|
Eksik
istihdamın %20'si (bin)
|
202
|
TÜİK
kayıtdışı ücretli istihdamında 2 yıllık artış (bin)
|
390
|
TÜİK'e
uydurulmuş asgari İŞKUR kayıtlı işsiz sayısı (bin)
|
935
|
İŞKUR’a kayıtlı işsiz sayısının TÜİK’in metoduna uyarlanmış asgari
sayısı (bin)
|
5,686
|
TÜİK'e göre işsiz sayısı (bin)
|
2,615
|
TÜİK’e göre düzeltilmiş asgari İŞKUR kayıt sayısına göre olması
gereken işsizlik oranı (%)
|
19.08
|
TÜİK işsizlik oranı (%)
|
9.78
|
Burada dikkate alınması gereken iki önemli nokta var. Birincisi
İŞKUR, kayıtlı işsiz verilerini iki yıl boyunca aktif tutuyor ve bu süre içinde
iş bulanları kayıttan düşüyor. Yani artık çalışmaya başladığı halde burada
kayıtdışı istihdam edilenler İŞKUR’da hala kayıtlı işsiz gözüküyor olabilir.
İkincisi İŞKUR, kendine iş aramak için başvuranlardan bir işi olan ama asgari
ücretin altında ücret alanları da “işsiz” sayıyor. Oysa bunlar TÜİK’e göre
işsiz sayılmıyor.
Birinci farkın etkisini gidermek için son 2 yılda
kayıtdışı ücretli istihdamında meydana gelen artışın tamamının İŞKUR’daki
kayıtlı işsizler olduğunu varsayalım. Bunun için de kayıtdışı ücretli
istihdamında iki yılda meydana gelen 390 bin kişilik artışı, İŞKUR’un kayıtlı
işsiz rakamından düşelim.
İkinci farkın etkisini gidermek için de bir işte
çalıştığı halde iş arayanların sayısını tahmin etmeye çalışalım. TÜİK’in
verilerinde bir işi olduğu halde iş arayanlar eksik istihdam rakamlarında
gözüküyor. 2011 yılı için eksik istihdam toplamı 1 milyon 8 bin kişi. TÜİK’e
göre işsizlerin yüzde 16.4’ü İŞKUR aracılığı ile iş arıyor. Biz bir işi olup da
iş arayanların yüzde 16’sının değil yüzde 20’sinin İŞKUR yoluyla iş aradığını
kabul edelim. Üstelik bunların tamamının ücretlerinin asgari ücretin altında
olduğuve bu nedenle İŞKUR’un kayıtlarında işsiz göründüklerini de kabul edelim.
Bu durumda İŞKUR’un kayıtlı işsiz rakamından 202 bin kişiyi daha düşmemiz
gerekecek.
Böylece bütün varsayımlarımızı en yüksek düzeyden
yaparak ulaştığımız rakam 592 bin kişi. Bu miktarı İŞKUR’un kayıtlı işsiz
rakamınından düşersek, İŞKUR verilerini, TÜİK’in metodu ile fazlasıyla uyumlu
hale getirdiğimizi kabul edebiliriz.
Bu durumda İŞKUR’un kayıtlı işsiz sayısı 935 bine
iniyor. TÜİK’e göre İŞKUR aracılığıyla iş arayanlar toplam işsizlerin yüzde
16.4’ünü oluşturuyor. İŞKUR’a kayıtlı işsiz sayısı 935 bin kiyiyse, bu durumda
toplam işsiz sayısının 5 milyon 686 bin kişi olması gerekiyor. Bu rakam TÜİK’in
işsiz sayısının 2.17 katı ve 3 milyon 71 bin fazlası.
Buna göre işsizlik oranının da yüzde 19.08 olması
gerekiyor. Oysa TÜİK’e göre 2011 yılı işsizlik oranı yüzde 9.78. Yani İŞKUR’un
verilerine göre işsizlik oranının da TÜİK’in hesapladığının yaklaşık 2 katı
olması gerekiyor.
İki kurumun verileri arasındaki bu uyumsuzluk,
işsizlik verileri konusunda ciddi bir ölçme sorunu ile karşı karşıya olduğumuzu
gösteriyor.
http://www.haberturk.com/htyazar/ismet-ozkul
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder