25 Eylül 2018 Salı

OVP’de verdiği cevaptan çok soru işareti var

Geçen hafta açıklanan Orta Vadeli Program (OVP), öncekilerden daha fazla kritik bir öneme sahipti.
Çünkü ekonomi zaman geçtikçe daha da derinleşen bir kriz hali yaşıyor. Ekonomi politikalarında köklü bir değişiklik ihtiyacı var.
Açıklanan OVP, kriz halini kabul ve örtülü olarak itiraf etmekle birlikte, krizle mücadele ve çıkış konusunda kapsamlı, bütünlüklü, güven veren bir çerçeve ortaya koymaktan uzak. Dolayısıyla ekonomi aktörleri, OVP sonrasında da hala önlerini tam olarak göremiyorlar.
Gidişat yılın son çeyreğinin çok daha sancılı geçeceğini gösteriyor. Bu süreçte büyük ölçüde el yordamıyla yürünecek olması, krizin maliyetlerini artıracak.
Açıklanan politika ve hedef rakamların hem gerçekçilik, hem de tutarlılık sorunları var. Dolayısıyla ortaya konan her hedef ve politika, ilgili konuda verdiği yanıttan fazla soru doğuruyor.

18 Eylül 2018 Salı

Büyüme verileri, ikinci yarı için ne söylüyor?

Yılın 2. çeyreğine ait büyüme verileri açıklandı. Ancak herkes 2. çeyrekte ekonomi performansının nasıl olduğundan çok daha fazla yılın ikinci yarısında nasıl bir resim ortaya çıkacağını merak ediyor.
2. çeyrek büyüme verilerini ayrıntılı incelediğimizde, ekonominin gelecek dönem seyrine ilişkin önemli işaretler zaten ortaya çıkmış durumda. 2. çeyrek verilerine, ekonominin olası ikinci yarı performansı penceresinden bakacak olursak şunları görüyoruz:
* Büyüme hızı 1. çeyreğe göre 2.04 puan yavaşlayarak yüzde 5.21 oldu. Seçim ekonomisinin etkisi sürüyor olmasına rağmen 2. çeyrekte büyüme temposunda ciddi bir düşüş var.
* İlk çeyreğe göre büyüme hızı yükselen temel bileşenler sadece ihracat, kamu harcamaları ve kamu ağırlıklı sektörler ile finans sektörü. Harcama tarafında özel tüketim ve yatırımlarda, üretim tarafında tüm temel sektörlerde büyüme hızı geriledi.

11 Eylül 2018 Salı

Yüksek büyüme yılında gelir dağılımında bozulma işaretleri

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yeni milli gelir hesaplarına göre 2017 yılı son 4 yılın en yüksek büyüme hızına ulaşılan yıl olarak kayıtlara geçti. 2017’de büyüme hızının yüzde 7.4 olduğu açıklandı. Bu büyümenin ana kaynağı olan hanehalklarının tüketim harcamalarındaki reel artış yüzde 6.1’i buldu.
Büyümenin böylesine yüksek olduğu bir yılda, normal koşullarda refah artışı ve gelir dağılımında düzelme beklenir. Ancak TÜİK’in başka verileri, 2017’de durumun pek böyle olmadığına işaret ediyor. TÜİK’in hanehalkı tüketim harcamalarına ilişkin istatistikleri, 2017’de hızlı büyümeye rağmen gelir dağılımında düzelme değil bozulma yönünde bir gelişme olduğu sinyalleri veriyor.
Hanehalkı harcaması verilerini hanelerin temel gelir kaynağına göre incelediğimizde ortaya şöyle bir resim çıkıyor:

4 Eylül 2018 Salı

Bu grafikler nasıl bir alarm veriyor?

Önce ikinci grafikten başlayalım. Bu grafik tüketici enflasyonu ile onun iki temel ayağının seyrini anlatıyor. 
Mart ayından sonra enflasyonun her cephede roket gibi tırmanışa geçtiği görülüyor. En yukarıda mal gruplarının yıllık enflasyonu var. TÜFE yüzde 17.90’a ulaşırken, mallarda enflasyon yüzde 20’yi aşarak yüzde 20.53’e ulaşmış durumda. Bu endeks, işlenmemiş gıdadan elektriğe, akaryakıttan otomobile, giyimden ev eşyasına kadar her türlü tüketim malını kapsıyor. Bu grafik bize tarımdan sanayiye üretilen tüm tüketim mallarında ortalama enflasyonun yüzde 20’yi aştığını söylüyor. Aynı zamanda enflasyonu üretim tarafının sürüklediğini yansıtıyor. Yani tehlikeli ve yaygın bir durum sözkonusu.