29 Kasım 2016 Salı

Şanghay Beşlisi’ne girmek sefa mı yoksa cefa mı getirir?

Türkiye’nin hızla değişip duran tartışma gündeminin şu günlerdeki alevli konularından birisi “Avrupa Birliği’ni (AB) boş verip Şanghay 5’lisine girme” tezi oldu. Bu konuyu Erdoğan 2012 ve 2013 yıllarında başbakan olarak da dillendirmişti, ancak bu kadar tartışma yaratmadan küllenip gitmişti. Bu kez daha alevli bir tartışmaya yol açmış gözüküyor. AB ve ABD ile ilişkilerin kötü gidiyor olması, bu kez tartışmanın hem iç hem de dış kamuoyunda daha fazla yankı bulmasına yol açtı.
Daha çok iç politikaya dönük ajitasyon amacı taşıyan bu ifade, laftan pratiğe dönüştürülmesi çok sorunlu bir düşünce.

25 Kasım 2016 Cuma

Dövizdeki yangını faiz değil barış ve demokrasi söndürür

Merkez Bankası kritik faiz toplantısını dün yaptı ve kararını açıkladı. Merkez Bankası’nın saat 14:00’teki açıklamasını merakla beklerken gazetelerde ve haber sitelerinde şu haberleri okuduk:
• ABD Merkez Bankası (FED) faiz toplantısı tutanakları açıklandı. Tutanaklardan anlaşıldığı kadarıyla FED’in gelecek toplantıda faiz artıracağına kesin gözüyle bakabiliriz.
• Kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poors’ kıdemli direktörü Frank Gill, Türkiye’nin “Trumpflasyon”un yarattığı riskten ön sırada etkileneceğini söyledi. Merkez Bankası’nın yoğun siyasi baskı altında olduğunu belirten Gill, “TCMB faizleri artırmak zorunda kalabilir” dedi.
• Adana Valiliği önünde patlama. 2 kişi hayatını kaybetti, 16 kişi yaralandı. Canlı bomba ihtimali üzerinde duruluyor.
• Şırnak’ta el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu 1 asker şehit oldu, 2 asker ve 3 korucu yaralandı.
• Tutuklu bulunan Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Kürt siyasetçi Ahmet Türk, tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi.

22 Kasım 2016 Salı

Bu açıklama doların ateşini söndürmez, artırır

Dolar kuru 3.40’ı bile aşınca geçtiğimiz cuma günü Ekonomik Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantısı yapıldı. Her nedense bu toplantı yeterli olmamış ki EKK bugün tekrar toplanıyor. 
Cuma günü yapılan EKK toplantısı sonrasında yapılan açıklamada “Piyasalardaki hareketliliğin esas itibariyle küresel kaynaklı olduğu” iddia edildi ve “Merkez Bankası, ekonomik gelişmeleri yakından takip etmekte olup fiyat istikrarı hedefi doğrultusunda gereken tedbirleri alacaktır. Ekonomimizin direncini artıracak reformlar hızlandırılacaktır. Ayrıca, reel sektörün güçlü biçimde desteklenmesine yönelik adımlara devam edilecektir” ifadesi yer aldı.
Buradan anlaşıldığı üzere kurlardaki hızlı çıkış esas olarak dış gelişmelere bağlanıyor, içeriden kaynaklanan ekonomik ve politik faktörler görmezden geliniyor veya en azından küçümseniyor. İkincisi sorunun Merkez Bankası’nın sırtına yıkılarak büyük ölçüde çözülebileceği sanılıyor.

18 Kasım 2016 Cuma

İstihdamda kötü giden tek şey işsizlik oranı değil

En son açıklanan Ağustos ayı istihdam verileri, istihdam ve işsizlikteki olumsuz gidişi bir kez daha ortaya koydu.
Temmuz-ağustos-eylül dönemini kapsayan ağustos döneminde işsizlik oranı, bir yıl öncesine göre 1.16 puan artarak yüzde 11.28’e, tarım dışı işsizlik oranı 1.3 puan artarak yüzde 13.7’ye tırmandı. Gençler açısından durum daha da kötü. 15-24 yaş grubunda işsizlik oranı yüzde 25.1’i, tarım dışı işsizlik oranı ise yüzde 32.4’ü buldu. Her ikisinde de geçen yıla göre 1.8 puanlık artış var.
Global kriz sonrası dönemin en yüksek işsizlik oranları ile karşı karşıyayız. Ancak istihdam cephesindeki kötüye gidiş sadece işsizlik oranı ile sınırlı değil. Birçok göstergede gidişat olumsuz: