25 Aralık 2018 Salı

İstihdamda kriz ilk nereleri vurmaya başladı?


İşsizlik oranı bu yıl yaz aylarında düşeceğine yükseldi ve Ağustos-Eylül-Ekim aylarının ortalamasını yansıtan Eylül döneminde işsizlik oranı yüzde 11.43’e çıktı. Bu eğilim, ekonomideki kötüleşmenin derinleşmesine paralel olarak daha da güçlenecek.
Yılın 3. çeyreğinde ekonominin küçülmenin öncüsü bir durgunluğa girmesi, istihdam ve işsizlik cephesinde sert krizin öncü sarsıntılarını ortaya çıkardı. Bu olumsuz gidişin ilk vurduğu yerlerin hangi kesimler olduğuna baktığımızda şunları görüyoruz:
* Özel sektör istihdam azaltmaya başlamış durumda. Eylül döneminde bir yıl öncesine göre istihdam 266 bin gibi cılız bir artış kaydetti. Ancak bu esas olarak kamu sayesinde gerçekleşmiş gözüküyor. Kamu yönetimi, savunma, eğitim ve sağlık sektörlerindeki toplam istihdam artışı 880 bin kişi. Kamu ağırlıklı bu üç sektör olmasaydı, istihdam artış bir yana 614 bin düşecek ve işsiz sayısı 4 milyon 363 bine, işsizlik oranı da yüzde 13.3’e fırlayacaktı.

18 Aralık 2018 Salı

Sadece büyüme değil, gelir dağılımı da tehdit altında


Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı 3. çeyrek büyüme verileri, üretici sektörlerin hızla durgunluğa sürüklendiğini ortaya koyuyor. 3. çeyrek büyüme verilerinin ortaya koyduğu gerçek sadece ekonomideki durgunluk ve daralma tehdidi değil. Veriler, ekonomideki kötü gidişin yanında, zaten kötü olan gelir dağılımının daha da bozmakta olduğuna işaret ediyor.
3. çeyrek gayrısafi yurtiçi hasıla (GSYİH) verilerine bu pencereden baktığımızda gözüken manzara şöyle:

11 Aralık 2018 Salı

3. Çeyrek büyüme verileri, daha da kötüsü geliyor diyor


TÜİK 3. Çeyrek büyümesi yüzde 1.56 olarak açıklandı. Ekonomi, tahminlerden daha hızlı yavaşlıyor. 3. Çeyrek büyüme performansını ilk iki çeyrektekilerle karşılaştırdığımızda gidişin sert bir şekilde kötüleştiği görülüyor. Bu gidişle son çeyrek ve 2019 yılına küçülme damga vuracak.
* Dolar bazında yıllık toplam gayrı safi yurtiçi hasıla (GSYİH) 2. Çeyreğe göre 48.74 milyar dolar azalarak 832.88 milyar dolara geriledi. Kişi başına yıllık GSYİH da bizim hesaplamamıza göre geçen yılı göre 284 dolarlık kayıpla 10 bin 272 dolar düzeyine indi. Sayıları 4 milyonu aşan göçmenleri de hesaba katarsak kişi başına gelir 9 bin 700 dolar dolayına iniyor.
*  Özel tüketim 3. Çeyrekte sadece yüzde 1.11 büyümüş. Özellikle dayanıklı mallar tüketimindeki yüzde 23.88’lik sert küçülme gelecek için ürkütücü bir alarm veriyor.

4 Aralık 2018 Salı

Endeks düştü, enflasyon da düştü mü?


Kasım ayında Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) yüzde 1.44 düştü ve böylece endeksteki yıllık artış oranı 3.62 puan gerileyerek yüzde 21.62 oldu. Yıllık TÜFE artış hızı 7 ay sonra ilk kez gerilemiş oldu.
Bu sonuçlara göre enflasyon sorununun çözülmeye başladığı sonucu çıkar mı? Enflasyona ilişkin gelişmelerle TÜFE verilerinin ayrıntılarını birlikte değerlendirdiğimizde ortaya çıkan resim şöyle:
* Aylık TÜFE’deki yüzde 1.44’lük düşüşün 1.17 puanı ulaştırmadan 0.24 puanı ev eşyasından geldi. Aylık düşüşün 1.41 puan ile neredeyse tamamı bu iki kalemden kaynaklandı. Bu iki kalem geçici vergi indirimleriyle fiyatların düşürüldüğü alanlar. Vergi indirimleri olmasaydı buradaki fiyat artışları sürecekti. Vergi indirimleri kalktığında manzara hemen tersine dönecektir.
* Vergi indirimlerinin uygulandığı kalemlerde gerçekleşen fiyat düşüşlerinin boyutu, vergilerdeki indirim kadar bile değil. Bu da iki aydır sürdürülen “enflasyonla topyekün mücadele” kampanyasının esas olarak göstermelik düzeyde kaldığını ortaya koyuyor.