28 Temmuz 2017 Cuma

Yoksul bölgelerin Meclis’teki ağırlığı azalıyor

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) önümüzdeki seçimlerde illerin çıkaracakları milletvekili sayılarını belirledi. Bu kez il nüfuslarındaki değişimlerin yanı sıra toplam milletvekili sayısındaki değişiklik de hesaba girdi. Son anayasa değişikliğine göre önümüzdeki seçimlerde milletvekili sayısı 550’den 600’e çıkacak.
İllerin çıkartacağı milletvekili sayılarındaki değişime, coğrafi bölgeler ve gelişmişlik düzeyleri penceresinden bakınca ilginç sonuçlar ortaya çıkıyor. Son değişiklikle sosyo- ekonomik gelişmişlik düzeyi açısından geri ve yoksul illerin Meclis’teki temsil oranı biraz daha geriliyor. Buna karşın Meclis’te temsil ağırlığı en fazla artan iller, en gelişmiş illerden oluşuyor.

25 Temmuz 2017 Salı

Cirosu dev, teknolojisi cüce sanayi

İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) en büyük birinci ve ikinci 500 sanayi kuruluşu araştırmalarında yer alan firmaların sektörel dağılımına baktığımızda teknoloji düzeyi açısından hiç de iç açıcı bir durum olmadığını görüyoruz. Sanayi devlerinin yoğunlaştığı sektörlere teknoloji düzeyi açısından baktığımızda, sanayinin 1. ligi ile 2. ligi arasında çok büyük fark olmadığı da ortaya çıkıyor.
Sanayinin 1. ligi ile 2. liginin sektör ve teknoloji yapısı açısından incelediğimizde şöyle bir manzara görüyoruz:

21 Temmuz 2017 Cuma

Bütçe grafiği, 2008-2009 krizini andırıyor

Sayfada iki grafik görüyorsunuz. Birincisi 12 aylık toplam bütçe açığının 2006 sonundan bu yana olan dalgalanmasını gösteriyor. İkinci grafik ise aynı süreçte faiz dışı bütçe dengesinin nasıl seyrettiğini gösteriyor.
Grafiklerde 12 aylık toplamları tercih etmemizin nedeni, bütçenin de tıpkı enflasyon ve istihdam gibi kendine özgü aylara göre değişken bir performansı olması. Böylece bütçedeki eğilimlerin ne yönde geliştiğini daha anlaşılır ve net görebiliyoruz.
Birinci grafikte Mayıs 2016 sonrasında bütçe açığının hızla artmaya başladığı görülüyor. Bütçe açığındaki artış özellikle bu yılın ocak ayından sonra olağanüstü hızlanmış.
Aynı kırılmayı, faiz dışı bütçe dengesini gösteren ikinci grafikte de görüyoruz. Mayıs 2016’dan sonra faiz dışı bütçe fazlasında bazı iniş çıkışlar göstermekle birlikte belirgin bir düşüş başlıyor. Bu düşüş, Ocak 2017 sonrasında keskin ve kesintisiz bir düşüş halini alıyor.

18 Temmuz 2017 Salı

İstanbul ve Ankara’dan kaçış dalgası ne kadar güçlü?

Geçen yazımızda 2016’da iç göç profilinde ortaya çıkan değişimi bölgeler boyutuyla ele almıştık. Geçen yıl iç göçteki değişime İstanbul ile Ankara’dan kaçış eğiliminin damga vurduğu tespitini yapmıştık.
Bu kırılmanın gücü ve kalıcı olmasının, tüm illerde sosyo-ekonomik yansımaları olacaktır. Bu eğilimin çeşitli sektörleri ve dolayısıyla ekonomiyi etkilemesi de kaçınılmaz.
İki merkezin diğer bölgelerden aldığı ve verdiği göçün bölgesel analizi, 2016’daki kırılmanın gücü ve kalıcılığı konusunda bir fikir verebilir.
Konuya bu noktadan bakınca öne çıkan sonuçları şöyle sıralayabiliriz:

14 Temmuz 2017 Cuma

2016’da iç göçe metropolden kaçış ve güvenlik kaygısı damga vurdu

Bu köşedeki bir önceki yazımızda iç göç profilinde geçen yıl meydana gelen değişiklikleri teşvik bölgeleri temelinde ele almıştık. Bu analizde 2016’da teşvik bölgelerinin iç göç profilinde daha önce görülmemiş ölçüde keskin bir değişiklik meydana geldiği görülüyordu. En gelişmiş illerden oluşun 1. Teşvik Bölgesi’nde net göç alma hızı ciddi bir düşüş gösterirken, ikinci grup en yoksul illerden oluşan 5. Teşvik Bölgesi, net göç vermede başı çekerken net göç almada lider konumuna yükselmişti.
Bugün de iç göç yapısındaki değişime bölgeler temelinde bakacağız. Değerlendirmeyi Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 26 bölgeli Düzey-2 coğrafi bölge sınıflamasına göre yapacağız. TÜİK’in bu sınıflaması, illerin hem coğrafi konumu, hem ekonomik sosyal yapı düzeylerindeki benzerlik, hem de birbirleriyle olan ekonomik- sosyal ilişkilerinin daha yüksek olmasını dikkate alarak oluşturulmuş. Bu nedenle Düzey-2 coğrafi sınıflamasıyla yaptığımız karşılaştırma, daha farklı bilgiler ortaya çıkarabiliyor.
26 bölgenin verdiği göç, aldığı göç, net göç miktarı ve net göç hızlarında 2016 yılında 2015’e göre meydana gelen değişiklikleri, bölgelerin birbirlerine karşı göç alma-verme düzeylerindeki değişimlerle birlikte incelediğimizde öne çıkan başlıca sonuçlar şunlar:

11 Temmuz 2017 Salı

Teşvik bölgesi göç profilinde keskin değişim

TÜİK’in yayınladığı iller arası iç göç verilerinden yaptığımız hesaplamaya göre 2016’da teşvik bölgelerinin içgöç profilinde daha önce görülmemiş ölçüde keskin bir değişiklik meydana geldiği ortaya çıktı.
En çarpıcı değişiklik sosyo-ekonomik açıdan en gelişmiş illerden oluşan 1. Bölge ile ikinci derecede en geri illerden oluşan 5. Bölge’de ortaya çıktı.

7 Temmuz 2017 Cuma

G20 içinde büyüme tahmini düşürülen tek ülke Türkiye

Dünyanın en büyük ekonomilerinden oluşan G-20'nin yıllık liderler zirvesi bugün evsahibi Almanya'nın Hamburg kentinde başlıyor.
Bir sekretaryası bulunmayan G-20'nin sekretarya işlerini büyük ölçüde üstlenen Uluslararası Para Fonu (IMF) G-20 toplantıları için "Global görünüm ve politika zorlukları" başlığı altında kısa bir rapor hazırlıyor. Bu raporda dünya ekonomik büyümesinin seyri, dünya ekonomisini etkileyen olumlu ve olumsuz faktörler, sorunlar ve G20 ülkelerinin önündeki politika tercihleri üzerine tespitler yer alıyor.

4 Temmuz 2017 Salı

Sanayi son 20 yılda ne kadar kabuk değiştirdi?

Bu köşedeki son yazıda yabancı kontrollü girişimlerin imalat sanayii üretiminde 2013 sonrasında orta ve yüksek teknolojili üretimin payı azalırken düşük teknolojili üretimin payının ciddi bir hızla arttığına işaret etmiştik.
Bu tespit ışığında sanayi üretiminin son yıllarda nasıl bir dönüşüm yaşadığına ya da yaşamadığına bakmakta yarar var.
Sanayi üretiminde katma değeri ve teknolojisi yüksek sektörlerin payı, artıyor mu, artıyorsa hangi alanlarda ve ne ölçüde artıyor?
İstanbul Sanayi Odası’nın sanayinin en büyük 500 kuruluşu araştırması bu soruların yanıtını ararken bize bir fikir verebilir. Sanayi devleri arasında yüksek teknolojili ve yüksek katma değerli sektörlerden gelenlerin sayısı mı artıyor yoksa düşük teknolojili emek yoğun sektörlerin mi?
Sayfadaki tablo son 20 yıldaki gelişmeyi 5’er yıllık aralıklarla karşılaştırıyor. Bu tablonun ortaya koyduğu resim pek parlak ve umut verici değil. Tam tersine özellikle son 5 yıldaki seyir, yabancı kontrollü girişimlerde görülen olumsuz eğilimle örtüşen yönlere sahip.