31 Mayıs 2009 Pazar

Türkiye batık kredide Avrupa’nın batak ülkelerinden önde

Türkiye’deki batık kredi oranı, derin bir finansal ve ekonomik krizle boğuşan Doğu ve Orta Avrupa ülkelerinden bile yüksek çıktı. Uluslararası Para Fonu’nun derlediği verilere göre 2008 yılına ait en son veriler itibarıyla Türkiye’deki batık kredi oranı Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Rusya, Bulgaristan ve Letonya’dan daha yüksek.
Türkiye’deki batık kredi oranı yüzde 3.7 iken, krizle boğuşan ve IMF ile stand-by anlaşması imzalayan Letonya’da batık kredi oranı yüzde 2.2 ile Türkiye’den 1.5 puan daha az. Batık kredi oranı Bulgaristan’da yüzde 2.4, Rusya’da yüzde 2.5 Macaristan’da yüzde 2.9 ve Çek Cumhuriyeti’nde yüzde 3.1 düzeyinde. Üstelik yıl sonunda yüzde 3.7 olan Türkiye’deki batık kredi oranı, 4 ay gibi kısa bir sürede 0.9 puanlık artışla nisan ayında yüzde 4.6’ya çıktı.
Batık kredi oranı Türkiye’den yüksek olan Avrupa ülkeleri ise Romanya, Polonya, Sırbistan ve Hırvatistan. Romanya batık kredi oranında yüzde 9.8 ile büyük fark atıyor. Polonya’daki batık kredi oranı ise yüzde 4.4 düzeyinde.

BATIK ORANI HIZLA YÜKSELİYOR

Türkiye’nin batık kredi karnesi daha da bozulmaya aday gözüküyor. Merkez Bankası, BDDK ve Bankalar Birliği’nin verileri, ekonomik krizin etkisiyle eylül ayından bu yana batık kredi oranlarındaki artışın hızlandığını ortaya koyuyor. Toplam tahsili gecikmiş alacak miktarı, mart ayında 17.15 milyar liraya ulaştı. Bu miktar, 2008 sonuna göre yüzde 22, eylül ayına göre ise yüzde 47.4’lük bir artış anlamına geliyor.
Bankalar ve diğer finans kuruluşlarında batık kredi kartı ve bireysel krediye sahip kişilerin sayısı, mart ayı itibarıyla 1 milyon 174 bin kişiyi aştı. Bunların 1 milyon 80 bin kişisinin borcu bankalara. Batık borç sahibi bireylerin sayısı 2008 sonuna göre yüzde 10.8, eylül ayına göre ise yüzde 28.9 arttı.
Bankaların tüketici kredilerinin yüzde 46’sının aylık geliri bin liranın altında olan kişilere, yüzde 25.6’sının da 1000-2000 lira arası gelire sahip kişilere ait olması, kriz ortamında tüketici kredilerinde ödeme sorunlarının hızla artma ihtimalini güçlendiriyor.

BATIKTA LİDERLİK KREDİ KARTI VE TAŞITTA

Eylül ayında 8.3 milyar TL düzeyinde olan batık firma kredileri, yüzde 40.7’lik bir artışla nisanda 11.7 milyar TL düzeyine çıktı. Aynı dönemde bireysel kredilerdeki batık oranı çok daha hızlı arttı. Bireysel kredilerdeki batık miktarı yüzde 62.8’lik bir artışla 3.6 milyar liradan 5.9 milyar liraya fırladı.
Eylülde yüzde 3.1 düzeyinde olan batık kredi oranı 1.5 puanlık bir artışla nisanda yüzde 4.6’ya çıkarken batık oranı kredi kartlarında yüzde 8.7’yi, taşıt kredilerinde yüzde 8’i buldu. İhtiyaç kredilerindeki batık oranının da yüzde 4’e ulaşması dikkat çekiyor.

KOBİLERDE BATIK DAHA YÜKSEK

Firma kredilerinde nisan itibarıyla batık oranı yüzde 4.5’e çıkarken, KOBİ kredilerindeki batık oranının daha yüksek olması, ekonomik krizden küçük firmaların daha fazla etkilendiğini gösteriyor. KOBİ kredilerinde eylülde yüzde 4.1 olan batık oranı martta yüzde 5.9’a ulaştı.
Batık kredi oranında sektörel olarak ise başı yüzde 11 ile tekstil çekiyor. Tekstili yüzde 5.1 ile tarım ve yüzde 4.8 ile gıda, ticaret ve motorlu araç servis hizmetleri izliyor. Bankalar daha ihtiyatlı yaklaştığından bu sektörlerin toplam firma kredileri içindeki payı da geriliyor. Tekstilin 2008 sonunda yüzde 5.2 olan payı martta yüzde 5’e, gıdanın payı yüzde 5.3’ten 5.1’e geriledi. Batık kredi oranı 0,6 puanlık hızlı bir artışla yüzde yüzde 1.8’e çıkan metal ana sanayiinin kredilerdeki payı ise yüzde 6.1’den yüzde 5.6’ya indi. Kredilerdeki payı azalan sektörlerin hepsinin döviz kredilerindeki payının artması, zordaki sektörlerin risklerinin daha da yükseldiğini gösteriyor.

TÜRKİYE’NİN AVANTAJI AİLELER

Batık kredi oranını, birçok Orta ve Doğu Avrupa ülkesinden daha yüksek olmasına rağmen Türkiye’deki finansal risklerin bu ülkelerden daha düşük olmasının bir nedeni ailelerin borçluluk oranının göreli olarak çok az olması. Ayrıca Doğu Avrupa’da şirketlerin ve ailelerin borçlarının çok büyük bölümü döviz borcu olduğu için risk daha yüksek. Buna karşın Türkiye’de ailelerin döviz borcu daha düşük ama döviz varlıkları daha fazla.
Türkiye’nin bu ülkelere göre ikinci avantajı ise bankacılık sisteminin daha güçlü olması. Türkiye’da bankacılık sistemi sermaye yeterliliği avantajının yanısıra döviz riski ve riskli varlıklardan uzak durmasıyla daha güvenli bir durumda. Doğu Avrupa’daki bankaların mortgage kredileri ve açık pozisyon riskleri çok yüksek düzeyde bulunuyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder