3 Temmuz 2018 Salı

Devlette yeni düzenin şifreleri

Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin kesin sonuçları birkaç gün içinde ilan edilecek. Cumhurbaşkanı’nın yemin ederek göreve başlamasıyla, aynı zamanda yeni anayasa tüm hükümleriyle yürürlüğe girmiş olacak.
Yeni anayasanın yürürlüğe girmesiyle devlet şimdiye kadar olduğundan çok farklı yönetilecek. Ama bu tam olarak özümsenmiş değil. Hala yasama ve yürütmeye ilişkin çeşitli konular ele alınırken mantık hala eski sisteme göre çalışabiliyor.
Devlet işleyişi ve siyasi hayatımızı en fazla etkileyecek değişimleri şöyle sıralayabiliriz:

• Artık hükümet eski anlamıyla bir hükümet olmayacak. Bakanlar Kurulu diye bir yapı artık yok. Bakanlar Kurulu kararı diye bir şey de olmayacak. Eskiden bir hükümet kararı için bakanların onayı, imzası gerekiyordu. Bakanların artık böyle bir etkisi ve gücü olmayacak.
• Üst düzey atamalarda üçlü kararnamelere eskiden ilgili bakanın imzası, onayı gerekiyordu. Artık tüm üst düzey atamalar tek başına Cumhurbaşkanı tarafından yapılacak. Bakanların böyle bir yetkisi, gücü olmayacak.
• Bakanların statüsü, artık Cumhurbaşkanı’na bağlı çalışan üst düzey bir memur gibi olacak. Bakanların temel işlevi karar almak değil, Cumhurbaşkanı’nın aldığı kararların uygulanmasını sağlamak olacak.
• Bakanları cumhurbaşkanı seçecek ve istediği zaman görevden alacak. Bakanlar sadece cumhurbaşkanına karşı sorumlu olacak.
• Dolayısıyla bakanların Meclis’ten güvenoyu alma ihtiyacı yok. Meclis’in de gensoru yoluyla bakanları düşürme ve denetleme gücü yok.
• Bakan olanlar, milletvekili ise milletvekilliği düşecek. Hükümet üyeleri parlamento dışı olacağı için, artık bakanlar Meclis’in kapısına bile uğramayabilirler. Bakanlar ile Meclis ve milletvekilleri arasındaki temas ve bağ tamamen yok olabilir.
• Bakanlar Kurulu’nun haftalık toplantısı ve sonrasında hükümet sözcüsünün açıklama yaması gibi sahneleri görmeyeceğiz. Cumhurbaşkanı istediği bakan veya bakanlarla isterse toplanır, isterse hiç ortak toplantı yapmaz.
• Devletin idari yapısı, bakanlık sayıları, örgütlenmesini Cumhurbaşkanı tek başına kararnamelerle düzenleyecek.
• Cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanlığı kararnameleri çıkartarak düzenlemeler yapabilecek. Cumhurbaşkanlığı kararnameleri yasa ile zaten düzenlenmiş konularda olmayacak veya cumhurbaşkanlığı kararnamesi bulunan bir alanda Meclis yasa çıkartırsa artık yasa geçerli olacak.
• Parti başkanı olan Cumhurbaşkanı, Meclis çoğunluğunu kontrol ediyorsa devlet yönetiminin Meclis’i dışlayarak esas olarak kararnamelerle düzenlenmesine kapı açık.
• Cumhurbaşkanı istediği kadar başkan yardımcısı atayabilecek. Cumhurbaşkanı’nın seçeceği başkan yardımcısının milletvekili seçilme şartlarına sahip olması yeterli. Yani ilkokul mezunu 18 yaşında bir kişi cumhurbaşkanı yardımcısı olabilir ve bu kişi tüm cumhurbaşkanı yetkilerini kullanarak Cumhurbaşkanı’na vekalet edebilir.
• Meclis’in artık yürütmeyi, bakanları denetleme gücü yok. Meclis, bakanlar hakkında gensoru açamayacak ve güvensizlik oyu veremeyecek. Meclis’in yapabileceği tek şey Cumhurbaşkanı, yardımcıları ve bakanlar hakkında Meclis soruşturması açmak. Meclis soruşturması önergesi için 301 imza, soruşturma açılması kararı için 360, Yüce Divan’da yargılanma kararı için 400 oy gerekiyor. Yani bu yolun işlemesi imkansız gibi bir şey.
• Üstelik eskiden gensoru bakanın veya hükümetin başarısızlığı, yanlış politikası, yetersizliği gibi gerekçelerle açılabiliyordu. Şimdi Meclis soruşturması sadece kanunen suç olan konularla ilgili olarak açılabilecek.
• Yürütmeyi denetim gücü kalmayan Meclis, artık sadece kanun yapan bir kurum haline gelecek. Bu durum milletvekillerinin de toplum, siyaset ve devlet içindeki etkinliğini, gücünü, rolünü son derece geriletecek. Milletvekillerinin kendi bölgelerinde gördükleri itibarın önümüzdeki süreçte hızla aşındığına şahit olacağız.
• Bütçeyi Cumhurbaşkanı hazırlayacak ve Meclis’in kabul etmesi gerekiyor. Ancak Meclis’in bütçeyi kabul edip etmemesinin çok da hükmü yok. Çünkü eski bütçe yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanmaya devam edecek. Oysa eskiden Meclis bütçeyi kabul etmezse, bu hükümete güvensizlik oyu şeklinde değerlendirilerek hükümetin düşmesine yol açan bir sonuç yaratıyordu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder