17 Aralık 2011 Cumartesi

Türkiye’nin istihdam röntgeni, AB’nin hasta üyelerinden daha beter

Türkiye İstatistik Kurumu’nun önceki gün açıkladığı verilere göre ağustos, eylül ve ekim aylarını kapsayan eylül döneminde işsizlik oranı yüzde 8.8’e indi. Bu 2001’in 3. çeyreğinden bu yana görülen en düşük işsizlik oranı. Krizin başlarında hızla yükselen işsizlik oranı Şubat 2009’da yüzde 16.1’e kadar fırlayarak rekor kırmıştı. Kriz dönemindeki rekora göre işsizlik oranı neredeyse yarı yarıya azalmış durumda.
Bu kuşkusuz Türkiye için kayda değer bir gelişme. Ancak bu verilere bakarak, ekonomi yönetiminin zaman zaman yaptığı gibi, Türkiye’nin Avrupa’da ve dünyada “parlayan bir yıldız” olduğunu söylemek mümkün değil. İspanya’nın işsizlik oranı yüzde 21 ile Türkiye’nin neredeyse 2.5 katı. Yunanistan’ın işsizlik oranı yüzde 16.6 ile Türkeye’nin 2 katına yakın. Portekiz’in işsizlik oranı yüzde 12.8 ile Türkiye’nin neredeyse 1.5 katı. Ama buna rağmen istihdam alanında Türkiye’nin gerçek durumu, Avrupa’nın hasta adamlarının halinden çok daha kötü.
İstihdamda durumumuz daha kötü iken, işsizlik oranında onlardan daha iyi gözükmemizin sırrı işsizlik oranının hesaplanma yönteminde yatıyor. İşsizlik oranının hesaplama yöntemi şöyle: İşsizlik oranı, işsiz olup da iş arayanların sayısının, işgücüne bölünmesi ile hesaplanıyor. İşgücüne dahil nüfus da bir işte çalışanlar ile işsiz olup da iş arayanların toplamından oluşuyor. Eğer işsiz olmanıza rağmen iş aramıyorsanız, işsiz de sayılmıyorsunuz, işgücü kapsamına da alınmıyorsunuz. Yani iş bulma umudunu kaybederek iş aramayı bırakanların sayısı arttıkça, işsiz sayısı ve işsizlik oranı azalmış oluyor. Bu hesaba göre işsizlik oranını düşürmenin istihdam yaratmaktan daha kolay bir yolu var: İşsizlik sorununu ağırlaştırıp iş bulma umudunu kırarak işsizlerin iş aramayı bırakmalarını sağlamak.
Bu yüzden işsiz olduğu halde iş aramayanların sayısının azlığı-çokluğu, işsizlik oranı hesaplarının sonucunu çok farklı gösterebiliyor. Örneğin AB’nin istatistik kurumu olan Eurostat’ın 15-64 yaş arasındaki nüfusu kapsayan 2011’in 2. çeyreğine ilişkin verilerine göre İspanya’da her 100 kişiden 58.3’ünün bir işi var. Türkiye’de ise her 100 kişiden ancak 49.2’si bir işte çalışıyor. Yani İspanya’da her 100 kişide işi olanların sayısı Türkiye’den 9.1 kişi fazla.
Buna rağmen İspanya’daki işsizlik oranı, yüzde 21 ile Türkiye’den 12.3 puan daha yüksek. Çünkü Türkiye’de her 100 kişiden 46.1’i, yani neredeyse toplam çalışan sayısı kadar insan, çalışmadığı halde iş aramadığı için işsiz sayılmıyor. Buna karşın İspanya’da her 100 kişiden ancak 26.2’si çalışmadığı halde iş aramıyor. Türkiye’de istihdam oranı İspanya’dan daha düşük olmasına rağmen, işsizlik oranında durumumuz, hesaplama yönteminin bir azizliği olarak İspanya’dan kat kat iyiymiş gibi gözüküyor.
Bu yanılgıya düşmemek için ülkeler arasındaki karşılaştırmayı istihdam oranına, yani çalışma çağındaki her 100 kişiden kaçının bir işi olduğuna bakarak yapmak gerekiyor. Böyle baktığımızda da 27 AB üyesi ve 4 aday üyeden oluşan 31 ülke içinde Türkiye sondan ikinci durumda. Türkiye, sadece istihdam oranı yüzde 43.7 olan Makedonya’yı geçebiliyor. Türkiye istihdam oranında yüzde 64.5 olan AB ortalamasının 15.3 puan gerisinde.
İşgücüne katılım oranında ise Türkiye, yüzde 53.9 ile 31 ülkenin son sırasında. Üstelik sondan ikinci Hırvatistan ile arasında 6.9 puan gibi hatırı sayılır bir fark var. Yüzde 71.2 olan AB ortalaması ile farkımız ise 17.3 puanı buluyor.
Bu farkın işsizlik oranı hesabına etkisini daha iyi görmek için iki karşılaştırma yapalım. Önce 31 ülkenin tamamında işgücüne katılım oranının Türkiye gibi yüzde 53.9 olduğunu varsayalım. Bu durumda mevcut istihdam oranları ile Hırvatistan, Türkiye ve Makedonya hariç tüm ülkelerde, işizlik oranı sıfır olacaktı. Ayrıca Hırvatistan’ın işsizlik oranı yüzde 13.8’den yüzde 3’e, Makedonya’nın işsizlik oranı da yüzde 31.6’dan yüzde 18.9’a inecekti.
Bir de tersinden bakalım ve “Türkiye’de işgücüne katlım oranı diğer ülkeler kadar yüksek olsaydı işsizlik oranımız ne olurdu?” sorusunun yanıtını arayalım. Örneğin Türkiye’de işgücüne katılım oranı İspanya gibi yüzde 73.8 olsaydı, mevcut istihdam düzeyi ile işsizlik oranımız, yüzde 8.7 değil yüzde 33.3 olacaktı. Türkiye’de işgücüne katılım oranı Yunanistan kadar olsaydı, işsizlik oranımız yüzde 27.2’yi bulacaktı. Yani Türkiye’nin işsizlik oranı, İspanya’dan 12.3 puan, Yunanistan’dan 10.6 puan daha yüksek olacaktı.
Özetle işsizlik oranımızın AB ülkelerinin çoğundan düşük olmasını, istihdamımızın yüksek olmasına değil, iş bulma umudu kalmadığı için iş aramayı bırakanlar ile istihdamdan dışlanmış kadın nüfusunun yüksek olmasına borçluyuz. Bunun da övünülecek bir yanı yok.

Türkiye istihdam oranında Avrupa'da sondan ikinci (2011-2. çeyrek ortalaması / 15-64 yaş arası nüfusta istihdam oranları)

İstihdam oranı
İşgücüne katılım oranı
İşsizlik oranı
Türkiye'nin eşdeğer işsizlik oranı? (*)
AB-27
64,5
71,2
9,4
30,90
Euro Bölgesi-17
64,5
71,5
9,8
31,19
İzlanda
79,7
87,2
8,6
43,58
İsviçre
79,4
82,5
3,7
40,36
Norveç
75,2
78,0
3,6
36,92
Hollanda
74,7
78,0
4,2
36,92
İsveç
74,5
81,3
8,4
39,48
Danimarka
73,3
79,2
7,5
37,88
Alanya
72,5
77,1
6,0
36,19
Avusturya
72,1
75,2
4,1
34,57
Finlandiya
70,1
77,0
9,0
36,10
İngiltere
69,4
75,4
7,9
34,75
Kıbrıs
69,0
74,4
7,3
33,87
Çek Cumhuriyeti
65,7
70,5
6,8
30,21
Portekiz
64,8
74,3
12,8
33,78
Slovenya
64,4
69,9
7,8
29,61
Estonya
64,3
74,4
13,6
33,87
Fransa
64,1
70,2
8,8
29,91
Lüksemburg
63,8
67,4
5,3
27,00
Belçika
62,5
66,9
6,6
26,46
Letonya
61,4
73,6
16,5
33,15
Litvanya
60,8
72,3
15,9
31,95
Polonya
59,7
66,0
9,6
25,45
Slovakya
59,6
68,7
13,2
28,38
İrlanda
59,5
69,6
14,5
29,31
Romanya
58,8
63,5
7,5
22,52
İspanya
58,3
73,8
21,0
33,33
Bulgaristan
58,2
65,6
11,3
25,00
İtalya
57,3
62,1
7,9
20,77
Malta
57,3
61,5
6,8
20,00
Yunanistan
56,4
67,6
16,6
27,22
Macaristan
55,8
62,6
10,9
21,41
Hırvatistan
52,3
60,8
13,8
19,08
Türkiye
49,2
53,9
8,7
8,72
Makedonya
43,7
63,9
31,6
23,00
(*) Türkiye'deki işgücüne katılım oranının da ilgili ülkedeki işgücüne katılım oranına eşit olması halinde Türkiye'deki mevcut istihdam miktarına karşılık gelen işsizlik oranı.
Kaynak: Eurostat


(http://www.haberturk.com/htyazar/ismet-ozkul)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder