5 Mart 2012 Pazartesi

Ekonomik kriz tekelleşmeyi nasıl etkiledi?

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), sanayi ve hizmet sektörlerinde yoğunlaşmaya ilişkin 2009 yılı verilerini yayınladı. Bu veriler, sektörleri yoğunlaşma düzeyleri bakımından karşılaştırmamıza imkan veriyor.
Sektördeki ilk 4 girişimin sektör cirosunun yüzde 70’ten fazlasına sahip olması durumunda sektördeki yoğunlaşma, yani tekelleşme “çok yüksek”, yüzde 50-70 arasındaysa “yüksek” kabul ediliyor. Bu oran yüzde 30-50 arasındaysa yoğunlaşma düzeyi “orta”, yüzde 30”dan düşük ise “düşük” sayılıyor.
TÜİK 2009 yılı araştırmasında, 2008 yılında kullandığı sektör sınıflamasını değiştirdiği için iki yılın verilerini karşılaştırmada güçlükler var. Ancak yine de birçok alt sektör büyük ölçüde çakıştığı için 2008 ve 2009 yılları arasındaki değişimi anlamak mümkün.
Verileri incelediğimizde 2009’daki ekonomik krizin, sektörlerdeki yoğunlaşma eğilimini farklı şekillerde etkilediği görülüyor.
Krizin bütün sektörlerde tekelleşme eğilimini güçlendiren, ya da zayıflatan bir etki yarattığını söylemek mümkün değil. Etkilenme biçimi sektörün karakterine göre değişiyor.
Genel olarak ileri teknoloji ve yenilikçilik gerektiren sektörler ile sermaye yoğun sektörlerde, kriz tekelleşme eğilimini güçlendiren bir etki yaratmış. Buna karşın faaliyetlerin göreli olarak düşük sermaye ile ve ileri teknoloji gerekmeden yürütülebildiği sektörlerde, kriz yoğunlaşmanın azalması sonucunu doğurmuş.
Örneğin motorlu taşıt üretimi, metal işleme, makine, madencilik, optik aletlerin üretimi gibi alanlarda tekelleşme düzeyi artmış. Nişastalı ürünler, tavuk et ve süt ürünleri, bisküvi gibi gıda ürünleri alanında da tekelleşme eğiliminin artması dikkat çekiyor. Bu sektörlerde faaliyet göstermek için yüksek sermaya gerekmese de tanınmış markaları üretin büyük üreticilerin, küçükleri pazardan dışladıkları görülüyor.
Ticaret alanında özellikle gıda gibi markalı ürünlerin etkili olduğu alanlarda tekelleşmede artış gözleniyor. Bunun yanısıra bilgisayar ve büro makineleri ticaretinde de yoğunlaşma artmış. Madencilik ve inşaatta kullanılan ağır iş makineleri ticaretinde de yoğunlaşmada artış var.
Kriz döneminde sebze ve meyve suyu, baharat ve sos,  iç giyim, iş giysisi, ağaçların biçilmesi ve planyalanması, kağıt kırtasiye ürünleri, parfümeri, el aletleri, karoser, oyuncak, süpürge ve fırça üretimi alanlarında yoğunlaşma düzeyinde gerileme meydana geldi. Ticaret ve hizmet alanında ise yoğunlaşma düzeyi gerileyen alt sektörler arasında elektronik ve telekomünikasyon cihazlarının toptan ticareti, tarım araçları toptan ticareti, posta ve kurye hizmetleri, eğitim hizmetleri, müşterek bahis faaliyetleri, spor tesislerinin işletilmesi, ayakkabı tamiri, saat ve mücevher tamiri, kuaförlük ve güzellik salonu hizmetleri yer aldı.
TÜİK verileri krizin girişim sayılarında azalmaya yol açtığını da gösteriyor. 2007’de girişim sayısı yaklaşık 95 bin artarak 2 milyon 581 bine çıkmıştı. Girişim sayısı 2008’de bin 389, 2009’da ise 75 bin 670 azalarak 2 milyon 504 bin düzeyine geriledi.
Kriz yılında imalat sanayiinin girişim sayısı içindeki payı artarken cirodaki payında gerileme meydana geldi. Bu girişim başına ortalama ciroda gerileme olduğunu gösteriyor.  Ticaret ve ulaştırma sektörlerinde ise kriz hem girişim sayısının hem de cironun azalmasına yol açtı. Sağlık, otelcilik ve lokantacılık sektörlerinin girişim sayısındaki payı azalırken, cirodaki payları arttı. İnşaatın payı ise her iki alanda da artış gösterdi.

(http://www.haberturk.com/htyazar/ismet-ozkul)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder