20 Mayıs 2012 Pazar

Memura yüzde 3+3 zam teklifinin adaleti yok


12 Eylül referandumu ile memurlar için gelen toplusözleşme “hakkı”nın, 12 Eylül darbesi artığı eski anayasadaki uygulamadan temelde bir farkı olmayacak. Yine hükümetin dediği olacak. Çünkü son sözü başkanı ile çoğunluğunu hükümetin atadığı bir kurul söyleyecek. Çalışanın grev hakkı olmayınca adına ister toplu görüşme, ister toplu sözleşme deyin, olayın bir tiyatro oyunundan farkı kalmıyor.
Böyle olunca hükümet de tiyatro sahnesini, anayasa değişikliği öncesi olanlardan hiçbir farkı olmayan bir oyunla başlattı. Hükümet adına Çalışma Bakanı Faruk Çelik, memurlara 2012 yılı için yüzde 3+3, 2013 yılı için ise yüzde 2+3 zam teklif ettiklerini açıkladı. Çelik teklifin, yüzde 5’lik enflasyon hedefine ve 2012-14 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Plan’a (OVP) uygun olduğunu söyledi.
Şimdiye kadar ne enflasyon hedefinin, ne de OVP hedeflerinin hemen hemen hiçbirinin tutturulamadığı ortadayken, hükümetin memurların önüne aynı gerekçeyi koyma rahatlığını göstermesi, memurların grev silahının olmamasından kaynaklanıyor.

Açık enflasyon hedeflemesinin başladığı 2006 yılından beri enflasyon sadece iki kez, o da global krizin etkisiyle, hedefin altında kaldı. OVP’nin diğer hedefleri ise hiç tutmadı. Hükümet, işin birinci derecede sahibi olan Merkez Bankası’nın bile sahip çıkmadığı 2012 enflasyon hedefine, memurların sahip çıkmasını istiyor. Merkez Bankası Başkanı, yüzde 5’lik enflasyon hedefini değil yüzde 6.5 olarak açıkladığı tahminini taahhüt ediyor. Eğer Merkez Bankası, tahminini tuttursa bile yüzde 3+3’lük zam, enflasyonun gerisinde kalmış olacak. Kaldı ki ilk 6 ay için teklif edilen yüzde 3 zam, yüzde 3.1 olan 4 aylık enflasyonun bile altında.
Türkiye’de IMF politikalarının bir parçası olarak hayatımıza giren çalışanların ücretlerine enflasyon hedefi kadar zam yapma politikası, sonuç olarak ücretlerin hem enflasyonun gerisinde kalmasına, hem de çalışanların büyümeden pay alamaması sonucunu doğuruyor. Enflasyonun hedefi aşması durumunda yapılan enflasyon farkı zamları da geriden geldiği için ücretlerdeki aşınmayı tam olarak telafi edemiyor.
Daha gerçekçi ve adil bir hesaplama için memurların yıllık ortalama ücretlerindeki artış ile kişi başına cari milli gelirdeki artışı karşılaştırmak doğru olur. Hesabı böyle yapınca memurların, milli gelir artışından paylarını alamadıkları ortaya çıkıyor.
Bu açıdan bakınca hükümetin OVP hedeflerini tuttursa bile memura büyümeden payını verme niyeti olmadığı görülüyor. OVP’deki hedeflere göre kişi başına milli gelir cari fiyatlarla 2012’de yüzde 11.32 artacak. Buna rağmen hükümetin yüzde 3+3’lük zam önerisinin memurun yıllık gelirinde sağlayacağı artış sadece yüzde 4.5 olacak. Bu, eğer hükümet bütün hedeflerini tutturursa, kişi başına gelir yüzde 11.32 artarken, memurun geliri yüzde 4.5 ile bunun yarısından bile az artmış olacak.

Memur maaş artışı kişi başına milli gelir artışının çok altında

Yıllık ortalama memur maaşı 2009=100
Kişi başına GSYİH 2009=100
Memurun kaybı (% puan)
2009
100,00
100,00
0,00
2010
106,69
113,85
7,15
2011
114,27
132,45
18,18
2012
125,07
145,61
20,54


Hesabı böyle yapınca memurun son iki yıldaki kaybının da ücretindeki artıştan daha fazla olduğu ortaya çıkıyor. 2009 yılındaki kişi başına milli gelir ve memurun yıllık toplam gelirini 100 kabul edersek, 2011 yılında kişi başına gelir 132.45 düzeyine çıkarken memurun yıllık maaşı 114.27’de kalıyor. Yani iki yılda kişi başına gelir yüzde 32.45 artarken, memur maaşındaki artış yüzde 14.27 ile bunun yarısından düşük bir düzeyde kalıyor.
Hükümetin OVP hesapları tutarsa 2012 yılında memurun yıllık geliri 125.07’ye çıkarken, kişi başına gelir de 145.61’e çıkacak. Yani kişi başına gelir ile memurun geliri arasında, memur aleyhine olan fark, daha da büyüyerek 18.18 puandan 20.54 puana çıkacak. Hükümetin bu kaybı telafi edebilmesi için bu yıl için yüzde 3+3 değil, yüzde 11.4+11.4 zammı kabul etmesi gerekir.
Bu hesap gösteriyor ki, hükümetin memura verdiği zammın bu yıl da adaleti olmayacak.



http://www.haberturk.com/htyazar/ismet-ozkul

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder