26 Mayıs 2012 Cumartesi

Yunanistan’ı memur maaşı değil, politik yolsuzluklar batırdı


Grev hakkı olmadığı için bir oyundan farkı kalmayan kamu çalışanlarının toplusözleşme tartışmaları sırasında hükümet sözcülerinin komik zam önerilerini savunmaya çabalarken en fazla kullandıkları gerekçelerden birisi “Fazla zam verirsek Yunanistan’a döneriz” iddiası oldu.  Hükümet sözcüleri “Memur zammı bizi Yunanistan’a çevirir” iddiasını yüksek sesle tekrarlayıp dururken, vergi kaçakçılarına yeni bir af tasarısı sessiz sedasız Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan geçirildi. Hükümetin yeni tasarısı, vergi kaçakçılarına büyük indirimler ve uzun taksit imkanları sunan son vergi affının taksitlerini bile ödemeyenler için yeni fırsatlar sunacak. Oysa Yunanistan’ı memur maaşları değil, tam da vergi kaçakları ve yolsuzluklar bu hale düşürdü.
Yunanistan kriziyle ilgili çarpıtlamaların başında “Yunanlılar tembel. Az çalışıp çok harcıyorlar” iddiası geliyor. Oysa OECD verileri bunun tam tersini gösteriyor. Yunanlılar OECD içinde Güney Koreliler’den sonra en fazla çalışan ulus. 2010 verilerine göre Yunanistan’da bir kişi yılda ortalama 2 bin 109 saat çalışıyor. Yani ortalama bir Yunanlı, bir Alman’dan yılda 690 saat ve yüzde 49 daha fazla çalışıyor.

Kendi özel işletmeleri olduğu için çok uzun mesai yapanlar hariç tutulursa bile Yunanlılar örneğin Almanlar’dan yüzde 10 daha fazla çalışıyorlar. Çünkü Yunan işçileri, Almanlar’a göre daha az hastalık ve doğum izni kullanıyorlar, daha kısa tatil yapıyorlar.
Bunun gibi Yunan çalışanların erken emekli oldukları da yanlış bir heseba dayanıyor. Yunanistan’da 17.5 yıl çalışanlara erken emeklilik hakkı tanınmış ancak bu durumda emekli olanlar, emeklilik haklarının ancak yarısını alabiliyorlar. Bu grup hesaba katıldığında ortalama emeklilik yaşı 53 gibi gözüküyor. Oysa Eurostat verilerine göre Yunanistan’da ortalama emekli olma yaşı 61.7. Bu da AB ortalamasından ve Almanya’dan daha yüksek.
Yunanistan’ı krize emek kesiminin maaşları ve sosyal hakları sürüklemedi. Krizin gerçek müsebbibi, yolsuzluğa batmış politikacılar ile ekonomiyi, bankacılığı ve medyayı kontrol altında tutan  dev grupların istismarı.
Yıllardır ülkeyi yönetin Karamanlis, Papandreu ve Mitsotakis aileleri, yolsuzluk, rüşvet, kayırmacılak ve oy satın almaya dayalı bir politik ve ekonomik sistem kurmuş durumdalar. Politikacılar, yandaşlarını işe yerleştirerek, oy vereceklere politik rüşvetler dağıtarak düzenlerini koruyorlar.
Kamu ihalelerinde fiyatlar şişirilerek ekonomiye egemen ailelere veya Alman firmalarına veriliyor. Burada rüşvet ve karşılıklı politik ve ekonomik dayanışma rol oynuyor. Yunan Parlamento Komitesi, bir araştırmasında sadece 1990’larda 2.6 milyar dolarlık yolsuzluk saptadı.
Vergi kaçağı olağanüstü boyutlara ulaşmış durumda. Yolsuzluğun boyutunun yılda 4 milyar Euro, kayıtdışı ekonominin 65 milyar Euro çapına ulaştığı hesaplanıyor.
Yunanistan’ı krize sürükleyen gerçek nedenler bunlar. Bu nedenle hükümetin memur zammına karşı Yunanistan krizi sopasını sallaması haksızlık. Gerçekten Yunanistan’ın durumuna düşmek istenmiyorsa hükümet, kamu alımları ve ihalelerini Kamu İhale Kurumu ve yargı denetimi dışına çıkartmak, hükümetin rant yaratan kararlardaki denetim imkanlarını kısıtlamak, vergi kaçaklarına sürekli af çıkarmak, yoksulluk yardımlarının politik istismarı, seçim öncesi valilerin yoksul köylülere buzdolabı dağıtması gibi Yunanistan’ı bu hale düşüren politikalarla benzeşen uygulamalarını gözden geçirmesi gerekir.
 
Memura yüzde 3+3 zam teklifinin adaleti yok

http://www.haberturk.com/htyazar/ismet-ozkul 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder