24 Eylül 2010 Cuma

Bernanke, neden sadece umut verip bekliyor?

ABD Merkez Bankası’nın Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC), ağustos toplantısında olduğu gibi eylül toplantısında da gerekirse yeniden parasal genişlemeye gideceği umudunu verdi. Benzer sözleri Başkan Bernanke, geçen ayki Jackson Hole toplantısında da söylemişti.
ABD ekonomik verileri, FOMC’nin ağustosa göre şimdi çok az daha iyi, ancak esas olarak durum aynı. Yüksek işsizlik sürüyor ve belirgin bir iyileşme işareti de yok. Enflasyon yüzde 1’in altında ve fiyatların daha da düşme tehlikesi bulunuyor. FED’in birçok merkez bankasından farklı olarak iki temel hedefi var: Fiyat istikrarını sağlamak ve istihdamı kollamak. Merkez bankalarının sadece fiyat istikrarını hedeflemesi gerektiğini söyleyenler, birbiriyle çelişen iki hedefin birden tutturulmasının imkansız olduğunu, birini tutturmak istersen, çoğu kez diğerini feda etmen gerekeceğini savunurlar. Oysa şimdi FED, daha da imkansız olanını başararak, iki hedefi birden ıskalıyor.
Şimdi FED’in karşı karşıya kaldığı soru şu: “İşsizlikte hedef yüzde 5-6 iken, şimdi yüzde 9.5. Enflasyonda hedef yüzde 1.5-2 olmasına karşın şimdi yüzde 1’in altında. O zaman harekete geçmek için daha neyi bekliyorsun?”
FOMC’nin son açıklamasındaki en büyük değişiklik, daha önce fiyat istikrarının korunmasından bahsedilirken, şimdi enflasyonun hedeflere uygun düzeye yükseltilmesi için gerekenin yapılacağından söz edilmesi. Yani harekete geçmek için daha fazla neden ortaya konuyor.
Buna rağmen FED’in hala harekete geçememesinin iki temel nedeni var: Biricisi elinde pek az cephane kalması ve silahlarının yıpranmış olması. İkincisi piyasalarda FED’e olan güvenin aşınmış olması ve boşa çıkacak bir hareketle daha fazla güven kaybına katlanacak hali olmaması.
Faizleri uzun süredir sıfıra yakın tutan FED’in ekonomiyi canlandırmak ve enflasyonu artırmak için faiz silahını kullanma şansı yok. Bu durumda para politikası alınında yapabileceği tek şey, piyasadan tahvil alarak, piyasaya daha fazla para vermek.
Ancak bu yöntem de yıpranmış durumda. FED, ilk parasal genişleme operasyonunda piyasadan 1.7 trilyon dolarlık kağıt aldı. Piyasaya verdiği onca para, amaçladığı gibi kredilerin ve tüketimin canlanmasına gitmedi. FED’den dolarları alan bankalar, kredi vermek gibi zor ve riskli işlere girmektense, hazine kağıtları alıp düşen faizlerle yattığı yerden kar etmeyi tercih ettiler. Bu yüzden ikinci bir parasal genişlemenin etkisinin ne olacağı, bu kez paraların gerçekten kredilerin artışı için kullanılıp kullanılmayacağı hiç belli değil. Üstelik birinci senaryonun tekrarlanma ihtimali daha yüksek.
Mevcut koşullar altında, hükümetin mali destek planları, merkez bankasının yaratacağı parasal genişlemeden çok daha etkili olabilir. Ancak Başkan Obama’nın da istediği şeyleri Senato’dan geçirmesi o kadar kolay değil.
FED’in yapabileceği bir şey daha var: Açıklamalarıyla piyasalara yön vermeye çalışmak. FED de cephanesi azalmış, silahları yıpranmış bir merkez olarak, harekete geçmek yerine şimdilik açıklamalarla durumu kurtarmaya çalışıyor. FED, açıklamalarıyla ekonomik canlanmanın zayıflığı ve deflasyon tehlikesini aşmaya çalışıyor. Yönlendirmeye çalıştığı finans kurumları ise gelecek paraları, borsalarda kar etmek için kullanmak için FED’in ikinci parasal genişleme operasyonunu açgözlülükle bekliyor. Koyun can derdinde, kasap et derdinde olduğu için FED’in işi çok zor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder