16 Nisan 2012 Pazartesi

Ekonomide iniş yumuşak mı, sert mi olacak?


Şubat ayı sanayi büyümesi beklentilerin üzerinde geldi. Sanayi üretiminde yıllık artış yüzde 4.43 oldu. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi endeksi, bir önceki aya göre yüzde 0.66 arttı. Bunun ardından açıklanan ödemeler dengesi verileri, cari açıkta bir gerilemenin yanısıra, sermaye hareketleri cephesinde döviz girişinde bir artış olduğunu gösterdi. Bu veriler, ilk bakışta ekonomide yumuşak iniş senaryosuyla uyumlu gelişmeler olarak yorumlandı.
Ancak verilere biraz daha ayrıntıya girerek bakınca, yumuşak iniş senaryosundan çok emin olmamak gerektiği ortaya çıkıyor. Ekonomide sert bir iniş olasılığı hiç de az değil. Mevcut verileri alt alta sıralayarak resme biraz daha yakından bakalım:

Arındırılmış sanayi üretimi endeksinin ocağa göre yüzde 0.66 artması, ilk bakışta yumuşak inişle uyumlu bir gelişme gibi gözüküyor. Ancak bu artışdan önce, ocakta yüzde 3 gibi sert bir düşüş olmuştu ve bu kriz sonrasının en yüksek düşüşüydü. Ocaktaki düşüş dikkate alındığında ortada yeterli bir düzeltme bile olmadığı görülüyor.
■ Olaya ihracat verileriyle birlikte bakınca, iç talepte bir daralma olduğu anlaşılıyor. Şubatta ihracat hem döviz değeri olarak, hem de miktar endeksine göre artış gösterdi. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış ihracat, ocak ayına göre yüzde 6.7 arttı. Arındırılmış ihracat miktar endeksindeki aylık arış da yüzde yüzde 4.8 oldu. Ancak sanayi üretimindeki artış, ihracatın verdiği desteğe göre düşük kaldı.
■ İç talep daralırken büyümenin sırtını ihracata dayayarak durumu dengeleyeceğine güvenmek de zor. Dış ticaret verilerindeki son gelişmeler, ihracattaki artışın zorlanmaya başladığına, ithalattaki düşüşün de artık durduğuna işaret ediyor. Enflasyondaki artış ve son enerji zamlarının, kur artışının ihracata sağladığı desteği, büyük ölçüde aşındıracağı açık. Bu durum, Avrupa pazarlarındaki sorunlar karşısında ihracatın daha fazla zorlanmasına yol açacaktır.
■ Bütçe verileri de iç talepteki daralmayı doğruluyor. Yılın ilk iki ayında KDV ve ÖTV gelirleri yüzde 6.4, ithalattan alınan vergiler yüzde 6.8 arttı. Kur artışı ve enflasyon dikkate alındığında ortada bir daralma olduğu görülüyor.
■ Ödemeler dengesi verileri de sıcak para girişindeki durgunluğun sürdüğünü gösteriyor. Şubatta net sermaye girişi 5.3 milyar dolar ile cari açıktan 1.1 milyar dolar fazla oldu. Buna bakarak, aralık ve ocaktaki yüksek oranlı sermaye çıkışı ve rezervlerdeki erimeden sonra şubatta eğilimin değiştiğini düşünmek yanlış olur. Çünkü yabancı kaynaklı döviz girişinde bir eğilim değişikliği yok. Şubatta döviz girişinin cari açıktan fazla olmasını, bankaların yurtdışındaki mevduatlarını ve dışarıya verdikleri kredileri geri çekmeleri sağladı. Bankalar, şubatta bu yolla ülkeye 2.5 milyar dolar getirdiler.
■ Yurtdışından alınan kredilerde de bir durgunluk ve daralma var. Bunun bir nedeni Avrupa’daki bankaların sorunları nedeniyle kredileri kısmaları olabilir. Diğer nedeni de kur artışı ve belirsizlikler nedeniyle hem bankaların hem de reel sektörün dövizle borçlanmaktan artık çekinmeleri olabilir.
Bu veriler de büyümeyi körükleyen kolay ve ucuz dış kaynak döneminin aynen devam etmeyeceğine işaret ediyor.
■ İç talep daralırken, ekonomiye ihracattan da gerekli destek gelmezse ekonomi sert bir inişle karşı karşıya kalabilir. Üstelik çift haneli enflasyon karşısında genişlemeci bir para politikası izleme noktasında Merkez Bankası’nın da eli çok rahat değil. 

 http://www.haberturk.com/htyazar/ismet-ozkul

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder