16 Temmuz 2012 Pazartesi

İç talep, kısa vadeli dış borçları ateşledi


Yılın ilk çeyreğinde iç talep yerinde saymış ve büyümeye katkısı 1 puanın bile altına inmişti. Geçen iki yılda büyüme, sırtını tamamen iç talebe dayamıştı. İç talep, sıcak para ile balon gibi şişerken cari açık tehlikeli düzeylere çıkmıştı. Bu durum ekonomik yapıda büyük bir dengesizliğin göstergesiydi. Ancak ilk çeyrekte durumun tam tersine dönmesi ve iç talebin sert fren yapması da bir dengelenme değil yeni bir dengesizlik haliydi.
İlk çeyreğe damgasını vuran bu manzara, mart ayında sıcak para girişinin artmasıyla birlikte değişmeye başladı. Nisan ve mayıs verileri, iç talepteki hareketlenmenin sürdüğünü teyid etti. Özellikle mayıs ayına ilişkin sanayi üretimi ve dış ticaret verileri, iç talepte hızlı bir hareketlenmeye işaret ediyor.
Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış dış ticaret miktar endekslerine göre mayısta ihracat bir önceki aya göre yüzde 0.55 gerilerken, ihracat yüzde 6.25 arttı. Bu farkta nisanda tam tersi olması, yani ihracat yüzde 7.65 artarken ithalatın yüzde 2.44 düşmesinin yarattığı baz etkisinin de payı var. Ancak miktar endekslerine alt sektörler düzeyinde baktığımızda  ithalatın, mayıs ayında özellikle yatırım ve tüketim malları alanında dikkat çekici bir artış kaydettiği görülüyor.
Sanayi ciro endekslerinde de benzer sinyaller var. Aylık oynamalardan arındırmak için sanayi ciro endeksine üç aylık ortalamalarla bakarsak, sanayinin yurtiçi cirosunun yurtdışı cirosundan daha hızlı arttığı görülüyor.
Hareketlenen iç taleple birlikte ithalat artış eğilimine girerken, dış borçlanmadaki artış da dikkat çekici bir düzeyde. Dış borçlanmadaki artışın tamamı özel kesimin kısa vadeli borçlanmasından oluşuyor. Bunun da yüzde 80’den fazlası kısa vadeli borçlanma.
Mayısta 5.8 milyar dolarlık cari açığa karşılık Türkiye’ye 6.74 milyar dolarlık net kaynak girişi oldu. Bunun 3 milyar dolarını, doğrudan yatırım, portföy yatırımı ve mevduat olarak yabancılar getirdi. Yerliler de esas olarak dışarıdaki mevduatlarından olmak üzere Türkiye’ye 1 milyar dolar getirdi.
Buna karşın özel kesimin mayıs ayındaki dış borçlanması, 4.84 milyar dolar ile ikisinden de fazla oldu. Özel kesim borçlanmasının 4 milyar doları kısa vadeli, 837 milyon doları da uzun vadeli borçlardan oluştu.
Özel kesim borçlanmasının 3.23 milyar dolarını reel sektör, 1.61 milyar dolarını bankalar yaptı. Reel kesimin borçlanmasının 2.4 milyar doları kısa vadeli, 801 milyon doları ise uzun vadeli borçlanma. Bankalar ise 1.6 milyar dolar kısa vadeli, 36 milyon dolar uzun vadeli borç yaptı.
Mayıs ayında özel kesim cari açığın yüzde 83’üne denk bir dış borçlanma gerçekleştirdi. Özel kesimin kısa vadeli borçlanması, cari açığın yüzde 69’unu buldu.
Sadece dış borçlanmanın payı değil, mirtarsal artışı da dikkat çekiyor. Nisanda 2.6 milyar dolar, mayısta 4 milyar dolar olmak üzere iki ayda kısa vadeli dış borçlar toplam 6.6 milyar dolar arttı. Bu miktar nisandan önceki 10 aylık toplam kısa vadeli dış borç artışından bile daha fazla. Önceki 10 ayda kısa vadeli borçlardaki toplam artış 5.4 milyar dolar ile son iki aydan 1.2 milyar dolar daha az olmuştu.
İç talepteki hareketlenme ekonomide bir dengesizliği giderirken, bir diğerini yaratıyor. Bu da yıllardır uygulanan düşük kur, sıcak para politikalarının ekonomide yarattığı kalıcı tahribatın bir ürünü.

Buna ekonomide dengelenme oldu diyebilir miyiz?

Mayısta sanayiyi ihracat değil iç talep gazladı


http://www.haberturk.com/htyazar/ismet-ozkul

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder